Yavi Katliamı, 25 Ekim 1993'te Erzurum'un Çat ilçesine bağlı Yavi beldesinde PKK'nın düzenlediği katliam.
25 Ekim 1993 günü saat 19.30 sıralarında yaşları 20-25 arasında değişen ve gasp ettikleri kamyonetle Yavi'ye gelen PKK'lı
grup televizyon haberlerini seyretmek için kahvehanede toplanan
insanlara yaylım ateşi açtı. Saldırıda 38 kişi öldü, 50 civarında kişi
yaralandı.
Katliamdan kurtulan Necmi Köse ve Köksal Aktaş; köye jandarma geldiğini
ve kimlik kontrolü yapılacağının söylendiğini ve dışarı çıktıklarını,
daha sonra jandarma kılığındaki PKK'lıların üzerlerine ateş açmaya
başladığını belirtti. Abdullah Duman ve Recep Dursunoğlu'na göre ise,
kamyonla gelen asker kıyafetli 4 kişi kahvehaneye geldi ve vatandaşlar
onlara çay ikram etti. Bu 4 kişi daha sonra köydeki diğer gençleri de
kahveye çağrılmasını istedi. Onların da gelmesinin ardından "Biz
PKK'lıyız, burası da Kürdistan toprakları" diyerek yaylım ateşi açtılar
ve olay yerini terk ettiler.
Katliam kurbanlarının cenazelerin kaldırılmasından sonra meydanda
toplanan halk "Orduya güvenmiyoruz, silah verin biz kendimizi
koruyacağız.", "Hükümet istifa" ve "PKK'ya ölüm" sloganları atarak
protestoda bulundu. 27 Ekim günü Erzurum Atatürk Üniversitesi
öğrencileri sabah saatlerinde saldıryı protesto yürüyüşü düzenledi.
İşyerlerini kapatarak yürüyüşe katılan vatandaşlarla birlikte
protestocuların sayısı 10 bini aştı.
29 Ekim'de Sosyaldemokrat Halkçı Parti (SHP) heyeti incelemede bulunmak için Yavi'ye gitti. SHP meclis başkanvekili Kamer Genç, SHP genel sekreteri Halil Çulhaoğlu
ve Uşak milletvekili Ural Köklü'den oluşan heyet kahvehaneye
yaklaştığında köylülerin saldırısı ve sözlü protestosuyla karşılaştı.
Kısa sürede Yavi'den ayrılan SHP heyetinin araçları da köylüler
tarafından taşlandı. Kamer Genç'i dövülmekten son anda bir özel tim görevlisi kurtardı.
Pkk'ya destek veren kuruluşlar
Öcalan'ın bir ifade tutanağı, PKK destekçisi ünlüleri ele verdi. O isimler arasında tanıtık simanalar var. İşte o ünlüler;
Ergenekon iddianamesinin ek klasörlerinde, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın yakalanarak Türkiye’ye getirilmesinin ardından kendisine ve örgüte destek verenleri anlattığı ifadesinin tutanağı da yer aldı.
Delil klasörü 3 numaralı DVD’ye göre Öcalan ifadesinde PKK’ya Türkiye içinden destek olanların belli olduğunu savunarak, çoğunun HADEP çatısının altında toplandığını; Bucak, Adıyaman Kaviler, Suruç Kılıçlar aşiretlerinden dostlarının olduğunu ileri sürdü. Öcalan’ın sanatçılardan kendilerini desteklediğini iddia ettiği isimler ise Ahmet Kaya, Şivan Perver, Gülistan ve Şahturna.
İbrahim Tatlıses’e ait olan Tatlıses Turizm’in gönüllü yardımlarını gördüklerini öne süren Öcalan, Halis Toprak’a ait Toprak Holding’den de zaman zaman parasal yardım gördüklerini savundu. Batman’daki petrol sendikalarından dostlarının olduğunu ve zaman zaman para yardımı gördüklerini iddia eden Öcalan, Antalya’da geniş yatırımlara giren Ceylan Holding’in pek çok yardım ve katkılarını gördüklerini ileri sürdü. (yenimakale.com)
Pkk tarafından katledilen Öğretmenler
15.05.1987-mazgirt isa karaaslan
21.05.1987-diyarbakır asım özden
25.05.1987-mardin aydın acun
04.11.1987-diyarbakır tahir civil
12.11.1987-şırnak şenol akar
12.03.1988-batman hüseyin aydemir
25.03.1988-mardin muhammed yıldız
12.04.1988-tunceli lokman çeker
15.04.1988-tunceli ali boşgelmez
23.04.1988-tunceli mustafa çağlar
05.11.1988-mardin mithat eren
04.12.1988-batman sezgin yolcu
06.09.1989-siirt durmuş güçlü
06.09.1989-siirt çevik ersin temel
06.09.1989-siirt mehmet kapusuz
28.03.1990-k.maraş hanifi çakallıoğlu
14.04.1990-elazığ izzet yüksel
03.09.1990-muş ertan sevim
19.09.1990-kars ali karaoğlan
07.11.1990-g.antep mehmet gezer
17.11.1991-tunceli esma karadoğan
06.01.1992-mardin ibrahim kızmaz
19.03.1992-mardin orhan gök
23.03.1992-diyarbakır mehmet geren
29.04.1992-ığdır şevki akgün
04.05.1992-erzurum ilyas acar
20.05.1992-diyarbakır orhan korkmaz
05.06.1992-mardin seydo aydoğan
13.08.1992-diyarbakır elif livan
29.08.1992-adana abdurrahman taner
16.09.1992-diyarbakır engin eker
06.10.1992-mardin abdulvahap yersiz
11.11.1992-diyarbakır emin aydın
11.11.1992-diyarbakır vural akdeniz
22.11.1992-diyarbakır m.mehdi şanlı
06.12.1992-diyarbakır mehmet emin özden
03.01.1993-bitlis halis şişman
13.01.1993-diyarbakır ramazan aydın bilge
13.01.1993-diyarbakır zübeyr akkoç
18.02.1993-mardin ertuğrul alptekin
22.02.1993-siirt ismail çelik
19.04.1993-diyarbakır alihan han
24.05.1993-elazığ birol irfan aşkar
24.05.1993-bingöl mehmet birol
24.05.1993-bingöl abdullah kara
10.06.1993-batman ali rıza pekgöz
11.06.1993-diyarbakır nuriye ak
21.06.1993-tunceli nevzat akdemir
23.06.1993-tunceli erkan aydın
23.06.1993-tunceli hamza çetin
05.08.1993-diyarbakır m.mecit yalçın
07.09.1993-diyarbakır osman çiçek
16.09.1993-tunceli ayhan kural
21.09.1993-diyarbakır ali şahap salık
29.09.1993-şanlıurfa gürez şimşek
29.09.1993-şanlıurfa zeki şenoğlu
06.10.1993-tunceli nurgül (kale) aladağ
06.10.1993-tunceli bayram aladağ
07.10.1993-tunceli ünal atlı
07.10.1993-tunceli taşkın senger
07.10.1993-tunceli fevzi katar
07.10.1993-tunceli orhan bakış
22.10.1993-diyarbakır ali yıldırım
22.10.1993-diyarbakır a.nurettin soyer
22.10.1993-diyarbakır ethem yaşar
22.10.1993-diyarbakır hüseyin yavuz
24.10.1993-diyarbakır zeki savruk
25.10.1993-bitlis abdurrahman nafiz özbağrıaçık
25.10.1993-diyarbakır mehmet fidan
25.10.1993-bitlis ergin komut
25.10.1993-diyarbakır fatih tekin
25.10.1993-diyarbakır sezgin keçeci
25.10.1993-bitlis bayram tekin
25.10.1993-bitlis yasemin tekin
26.10.1993-diyarbakır numan konakçı
26.10.1993-diyarbakır neşe alten
26.10.1993-diyarbakır ayşe konakçı
16.11.1993-diyarbakır kemal sert
21.11.1993-tunceli zafer özdeniz
21.11.1993-tunceli halil kandemir
29.12.1993-diyarbakır mehmet dayan
01.01.1994-elazığ nahit ergene
22.02.1994-şırnak mustafa boz
01.03.1994-diyarbakır hasan akan
07.04.1994-diyarbakır m.ali durak
20.04.1994-tunceli metin gençdal
29.04.1994-diyarbakır recep oyur
29.04.1994-batman erkan özcan
03.06.1994-diyarbakır kemal göçer
05.06.1994-diyarbakır m.nuri demiralp
11.09.1994-tunceli buminhan temizkan
11.09.1994-tunceli metin kaynar
11.09.1994-tunceli rustem şen
11.09.1994-tunceli ali ihsan çetinkaya
11.09.1994-tunceli mustafa karınca
11.09.1994-tunceli vedat inan
15.09.1994-diyarbakır m.şirin gökdere
17.09.1994-tunceli atilla aydoğdu
23.09.1994-batman adnan tunca
23.09.1994-batman mustafa gümüş
28.09.1994-ağrı sait korkmaz
08.10.1994-van hayati kapukaya
11.10.1994-erzurum ali bulut
11.10.1994-erzurum nurullah saraç
11.10.1994-erzurum ragip köse
11.10.1994-erzurum ersoy yorulmaz
05.11.1994-mardin mehmet zeki ödük
05.11.1994-mardin ali yıldız
05.11.1994-mardin erol ercan
05.11.1994-mardin mahmut çatalkaya
25.05.1995-batman şeyho kurtulmuş
26.09.1995-diyarbakır necati çiçek
02.10.1995-şırnak hamza halit sülün
12.10.1995-sivas hüseyin kocabaş
30.10.1995-mardin gürkan arıtürk
30.10.1995-mardin ökkeş kaya
22.04.1996-k.maraş hacı ömer serin
22.04.1996-k.maraş nurettin aslan
22.04.1996-k.maraş aydın yılmaz
22.06.1996-diyarbakır aynur sarı
01.10.1996-diyarbakır mustafa saadettin küçük
01.10.1996-diyarbakır cuma ibiş
01.10.1996-diyarbakır nesrin ünügür
01.10.1996-diyarbakır uğur gören
21.05.1987-diyarbakır asım özden
25.05.1987-mardin aydın acun
04.11.1987-diyarbakır tahir civil
12.11.1987-şırnak şenol akar
12.03.1988-batman hüseyin aydemir
25.03.1988-mardin muhammed yıldız
12.04.1988-tunceli lokman çeker
15.04.1988-tunceli ali boşgelmez
23.04.1988-tunceli mustafa çağlar
05.11.1988-mardin mithat eren
04.12.1988-batman sezgin yolcu
06.09.1989-siirt durmuş güçlü
06.09.1989-siirt çevik ersin temel
06.09.1989-siirt mehmet kapusuz
28.03.1990-k.maraş hanifi çakallıoğlu
14.04.1990-elazığ izzet yüksel
03.09.1990-muş ertan sevim
19.09.1990-kars ali karaoğlan
07.11.1990-g.antep mehmet gezer
17.11.1991-tunceli esma karadoğan
06.01.1992-mardin ibrahim kızmaz
19.03.1992-mardin orhan gök
23.03.1992-diyarbakır mehmet geren
29.04.1992-ığdır şevki akgün
04.05.1992-erzurum ilyas acar
20.05.1992-diyarbakır orhan korkmaz
05.06.1992-mardin seydo aydoğan
13.08.1992-diyarbakır elif livan
29.08.1992-adana abdurrahman taner
16.09.1992-diyarbakır engin eker
06.10.1992-mardin abdulvahap yersiz
11.11.1992-diyarbakır emin aydın
11.11.1992-diyarbakır vural akdeniz
22.11.1992-diyarbakır m.mehdi şanlı
06.12.1992-diyarbakır mehmet emin özden
03.01.1993-bitlis halis şişman
13.01.1993-diyarbakır ramazan aydın bilge
13.01.1993-diyarbakır zübeyr akkoç
18.02.1993-mardin ertuğrul alptekin
22.02.1993-siirt ismail çelik
19.04.1993-diyarbakır alihan han
24.05.1993-elazığ birol irfan aşkar
24.05.1993-bingöl mehmet birol
24.05.1993-bingöl abdullah kara
10.06.1993-batman ali rıza pekgöz
11.06.1993-diyarbakır nuriye ak
21.06.1993-tunceli nevzat akdemir
23.06.1993-tunceli erkan aydın
23.06.1993-tunceli hamza çetin
05.08.1993-diyarbakır m.mecit yalçın
07.09.1993-diyarbakır osman çiçek
16.09.1993-tunceli ayhan kural
21.09.1993-diyarbakır ali şahap salık
29.09.1993-şanlıurfa gürez şimşek
29.09.1993-şanlıurfa zeki şenoğlu
06.10.1993-tunceli nurgül (kale) aladağ
06.10.1993-tunceli bayram aladağ
07.10.1993-tunceli ünal atlı
07.10.1993-tunceli taşkın senger
07.10.1993-tunceli fevzi katar
07.10.1993-tunceli orhan bakış
22.10.1993-diyarbakır ali yıldırım
22.10.1993-diyarbakır a.nurettin soyer
22.10.1993-diyarbakır ethem yaşar
22.10.1993-diyarbakır hüseyin yavuz
24.10.1993-diyarbakır zeki savruk
25.10.1993-bitlis abdurrahman nafiz özbağrıaçık
25.10.1993-diyarbakır mehmet fidan
25.10.1993-bitlis ergin komut
25.10.1993-diyarbakır fatih tekin
25.10.1993-diyarbakır sezgin keçeci
25.10.1993-bitlis bayram tekin
25.10.1993-bitlis yasemin tekin
26.10.1993-diyarbakır numan konakçı
26.10.1993-diyarbakır neşe alten
26.10.1993-diyarbakır ayşe konakçı
16.11.1993-diyarbakır kemal sert
21.11.1993-tunceli zafer özdeniz
21.11.1993-tunceli halil kandemir
29.12.1993-diyarbakır mehmet dayan
01.01.1994-elazığ nahit ergene
22.02.1994-şırnak mustafa boz
01.03.1994-diyarbakır hasan akan
07.04.1994-diyarbakır m.ali durak
20.04.1994-tunceli metin gençdal
29.04.1994-diyarbakır recep oyur
29.04.1994-batman erkan özcan
03.06.1994-diyarbakır kemal göçer
05.06.1994-diyarbakır m.nuri demiralp
11.09.1994-tunceli buminhan temizkan
11.09.1994-tunceli metin kaynar
11.09.1994-tunceli rustem şen
11.09.1994-tunceli ali ihsan çetinkaya
11.09.1994-tunceli mustafa karınca
11.09.1994-tunceli vedat inan
15.09.1994-diyarbakır m.şirin gökdere
17.09.1994-tunceli atilla aydoğdu
23.09.1994-batman adnan tunca
23.09.1994-batman mustafa gümüş
28.09.1994-ağrı sait korkmaz
08.10.1994-van hayati kapukaya
11.10.1994-erzurum ali bulut
11.10.1994-erzurum nurullah saraç
11.10.1994-erzurum ragip köse
11.10.1994-erzurum ersoy yorulmaz
05.11.1994-mardin mehmet zeki ödük
05.11.1994-mardin ali yıldız
05.11.1994-mardin erol ercan
05.11.1994-mardin mahmut çatalkaya
25.05.1995-batman şeyho kurtulmuş
26.09.1995-diyarbakır necati çiçek
02.10.1995-şırnak hamza halit sülün
12.10.1995-sivas hüseyin kocabaş
30.10.1995-mardin gürkan arıtürk
30.10.1995-mardin ökkeş kaya
22.04.1996-k.maraş hacı ömer serin
22.04.1996-k.maraş nurettin aslan
22.04.1996-k.maraş aydın yılmaz
22.06.1996-diyarbakır aynur sarı
01.10.1996-diyarbakır mustafa saadettin küçük
01.10.1996-diyarbakır cuma ibiş
01.10.1996-diyarbakır nesrin ünügür
01.10.1996-diyarbakır uğur gören
8 kasım 1984 karageçit köyü katliamı
Pkk 'nın sivillere yönelik yaptığı ilk katliamdır.
8 kasım 1984 tarihinde siirt'in eruh ilçesinin karageçit köyünde gerçekleştirilmiştir.
saldırıda dördü çocuk, beşi kadın olmak üzere dokuz vatandaşımız hayatını kaybetmiştir.
bu saldırıda hayatını kaybeden vatandaşlarımızın listesi aşağıdadır:
1. asiye can
2. leyla şahin
3. aynur sevim
4. lütfiye sevim
5. ayşe can
6. veli can
7. bahar sevim
8. bedrettin sevim
9. zeynep can
Katlaim esnasından teröristlerin başında olan mustafa çimen adındaki terörist 19 aralık 1984'te yakalanmış ve sorgusunda aşağıdakileri söylemiştir:
"başlarken sonu hesap etmek lazım, bilemedik, aldatıldık. (...) takımın lideriydim. öldürme emri almıştık. o günkü düşünce tarzıma göre yapabileceğim tek şey bu emri yerine getirmekti. sizlerin yüzüne bakamıyorum. pişmanım, affedin."
mahsun korkmaz'ın yardımcısı ve 15 ağustos 1984 günü eruh'u basan pkk grubunda da yer alan mustafa çimen, 1990'ların başında cezaevinden çıktıktan sonra itirafçı olduğu iddiasıyla pkk tarafından infaz edilmiştir.
Kaynak Prof. Dr. Ümit Özdağ 'ın pusu ve katliamların kronolojisi
8 kasım 1984 tarihinde siirt'in eruh ilçesinin karageçit köyünde gerçekleştirilmiştir.
saldırıda dördü çocuk, beşi kadın olmak üzere dokuz vatandaşımız hayatını kaybetmiştir.
bu saldırıda hayatını kaybeden vatandaşlarımızın listesi aşağıdadır:
1. asiye can
2. leyla şahin
3. aynur sevim
4. lütfiye sevim
5. ayşe can
6. veli can
7. bahar sevim
8. bedrettin sevim
9. zeynep can
Katlaim esnasından teröristlerin başında olan mustafa çimen adındaki terörist 19 aralık 1984'te yakalanmış ve sorgusunda aşağıdakileri söylemiştir:
"başlarken sonu hesap etmek lazım, bilemedik, aldatıldık. (...) takımın lideriydim. öldürme emri almıştık. o günkü düşünce tarzıma göre yapabileceğim tek şey bu emri yerine getirmekti. sizlerin yüzüne bakamıyorum. pişmanım, affedin."
mahsun korkmaz'ın yardımcısı ve 15 ağustos 1984 günü eruh'u basan pkk grubunda da yer alan mustafa çimen, 1990'ların başında cezaevinden çıktıktan sonra itirafçı olduğu iddiasıyla pkk tarafından infaz edilmiştir.
Kaynak Prof. Dr. Ümit Özdağ 'ın pusu ve katliamların kronolojisi
DTP Van Milletvekili Fatma Kurtulan
DTP Van Milletvekili Fatma Kurtulan, Hakkari’deki operasyonda kaybolan 8
askeri almak için Kuzey Irak’a giden DTP Heyeti’ndeydi. Üzerine terör
örgütünün elebaşı Abdullah Öcalan’ın posteri serilmiş masada,
PKK’lıların hazırladığı tutanağa imza atıp, ellerini sıkınca tepkileri
üstüne çekti.
Ardından, 1992 yılında evlendiği eşi Salman Kurtulan’ın hâlâ Kuzey Irak’taki PKK kamplarında olduğu ortaya çıktı. Örgütün üst düzey yöneticileri arasında yer alan Salman Kurtulan’ın Strasburg’da, Avrupa Parlamentosu’nun önünde, Abdullah Öcalan için açlık grevi yaptığı da anlaşıldı.
Fatma Kurtulan, nikahtan 4 gün sonra dağa çıktığı söylenen eşiyle ilgili iddiaları önce “özel konum” diyerek yanıtsız bıraktı, ardından “13 yıldır görmüyorum” açıklamasını yaptı.
O DA DAĞDAYMIŞ
Fakat, son kongrede tüzüklerine demokratik özerklik maddesini ekleyen DTP’nin tartışmalı milletvekili Fatma Kurtulan’ın kendisinin de PKK Kadın Gerilla Birlikleri’nin (YAJK) askeri kanadında yer aldığı ortaya çıktı.
Kurtulan’ın YAJK askeri kanadında yaklaşık bir sene görev yaptığı, şehir ve kırsal gerilla eğitiminde aktif rol aldığı öğrenildi. DTP’li milletvekilinin YAJK’ta kalmak istediği ancak terör örgütünün sözde hiyeraşik yapısı gereği, HPG Silahlı Birlikleri Komutanı olan eşi Salman Kurtulan’la aynı kolda görev alamayacağından Türkiye’ye gönderildiği belirtildi.
KADIN İTİRAFÇI HER ŞEYİ ANLATTI
ArdIndan PKK’nın şehir organizasyonunda görev alan Kurtulan’ın, 2003 yılında da, DTP Şırnak Milletvekili Sevahir Bayındır ile birlikte Şehit Harun Kampı’nda siyasi ve askeri eğitim aldığı ortaya çıktı. Türk Silahlı Kuvvetleri’ne teslim olan “Doktor” kod adlı PKK itirafçısının verdiği bilgilere göre, Kurtulan ile Bayındır, kampta 3 ay kaldı.
Örgütte üst düzey görev alan kadın itirafçı; milletvekillerine kendisinin siyasi eğitim verdiğini söyledi. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olduktan sonra 2 yıl bir devlet hastanesinde doktorluk yapan, ardından da örgüte katılan itirafçı, şehir örgütlenme eğitimi alan Fatma Kurtulan’ın bu tarihten itibaren, PKK’nın sözde Özgür Kadın Birlikleri (YJA STAR) bölge sorumlusu olduğunu iddia etti. PKK içinde kurulan kadın terör örgütleri, Abdullah Öcalan’ın İmralı’dan verdiği talimatla, 2005 yılında birleştirilmişti. (memurlar)
Ardından, 1992 yılında evlendiği eşi Salman Kurtulan’ın hâlâ Kuzey Irak’taki PKK kamplarında olduğu ortaya çıktı. Örgütün üst düzey yöneticileri arasında yer alan Salman Kurtulan’ın Strasburg’da, Avrupa Parlamentosu’nun önünde, Abdullah Öcalan için açlık grevi yaptığı da anlaşıldı.
Fatma Kurtulan, nikahtan 4 gün sonra dağa çıktığı söylenen eşiyle ilgili iddiaları önce “özel konum” diyerek yanıtsız bıraktı, ardından “13 yıldır görmüyorum” açıklamasını yaptı.
O DA DAĞDAYMIŞ
Fakat, son kongrede tüzüklerine demokratik özerklik maddesini ekleyen DTP’nin tartışmalı milletvekili Fatma Kurtulan’ın kendisinin de PKK Kadın Gerilla Birlikleri’nin (YAJK) askeri kanadında yer aldığı ortaya çıktı.
Kurtulan’ın YAJK askeri kanadında yaklaşık bir sene görev yaptığı, şehir ve kırsal gerilla eğitiminde aktif rol aldığı öğrenildi. DTP’li milletvekilinin YAJK’ta kalmak istediği ancak terör örgütünün sözde hiyeraşik yapısı gereği, HPG Silahlı Birlikleri Komutanı olan eşi Salman Kurtulan’la aynı kolda görev alamayacağından Türkiye’ye gönderildiği belirtildi.
KADIN İTİRAFÇI HER ŞEYİ ANLATTI
ArdIndan PKK’nın şehir organizasyonunda görev alan Kurtulan’ın, 2003 yılında da, DTP Şırnak Milletvekili Sevahir Bayındır ile birlikte Şehit Harun Kampı’nda siyasi ve askeri eğitim aldığı ortaya çıktı. Türk Silahlı Kuvvetleri’ne teslim olan “Doktor” kod adlı PKK itirafçısının verdiği bilgilere göre, Kurtulan ile Bayındır, kampta 3 ay kaldı.
Örgütte üst düzey görev alan kadın itirafçı; milletvekillerine kendisinin siyasi eğitim verdiğini söyledi. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olduktan sonra 2 yıl bir devlet hastanesinde doktorluk yapan, ardından da örgüte katılan itirafçı, şehir örgütlenme eğitimi alan Fatma Kurtulan’ın bu tarihten itibaren, PKK’nın sözde Özgür Kadın Birlikleri (YJA STAR) bölge sorumlusu olduğunu iddia etti. PKK içinde kurulan kadın terör örgütleri, Abdullah Öcalan’ın İmralı’dan verdiği talimatla, 2005 yılında birleştirilmişti. (memurlar)
PKK 5 yılda 23'ü çocuk 65 sivili katletti
Düzenlediği eylemlerle dünyanın en acımasız terör örgütleri
arasında ilk sırada yer alan PKK'nın, 2007 yılından bu yana düzenlediği
kanlı eylemlerde 23'ü çocuk 65 sivil kişi hayatını kaybetti, 424 kişi de
yaralandı.
AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, yaşlı-çocuk, kadın-erkek
ayrımı yapmadan katliamlar gerçekleştiren terör örgütünün son beş yıl
içinde gerçekleştirdiği ve hafızalarda kalan birçok eylem
gerçekleştirdi.
-Kanlı eylemleri-
Vicdan sahibi herkesin kınadığı terör örgütü, 22 Mayıs 2007'de başkent'in en kalabalık mekanlarından biri olan Anafartalar Çarşısı önünde canlı bombalı eylem düzenledi.
Eylemde, evine gitmek isteyen memur, seyyar satıcı ve tezgahtarların da aralarında bulunduğu İsa Kalkış, Tuba Yomi, Serdar Karayiğit, Muzaffer Savaş, Ferhat Kanat ve Bilal Genç isimli 6 vatandaş hayatını kaybederken 8'i kadın ve 10'u Pakistan uyruklu olmak üzere 91 kişi de yaralandı.
-Diyarbakır'da çocuklar öldü-
Tarihler, 3 Ocak 2008'i gösterirken PKK çirkin yüzünü bu kez Diyarbakır'da gösterdi. Selahaddin Yazıcıoğlu Caddesi'nde park halindeki araca yerleştirilen bomba, askeri servis aracının geçişi sırasında uzaktan kumandalı düzenekle patlatıldı.
Patlamanın gerçekleştirildiği yer araç trafiğine kapalı, dershane yakınındaki bir yürüyüş yoluydu. Olayda, 6'sı öğrenci 7 kişi öldü, yaralanan 73 kişi de çeşitli hastanelerde tedavi altına alındı.
Diyarbakır'daki eylemden 4 ay sonra terör örgütü Batman'da bir kez daha vatandaşları hedef aldı. Sason ilçesinde 9 Mayıs 2008'de yola döşenen mayının patlatılması sonucu bir minibüsteki 3 kişi olay yerinde, biri de kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.
İşçi, köylü ve bir köy öğretmeninin de bulunduğu minibüsteki 5 kişi de ağır yaralandı.
-Güngören'deki iki patlama: 17 ölü, 154 yaralı-
Terör örgütü 2008 yılında İstanbul Güngören'de de vatandaşları hedef aldı.
Çöp tenekesine yerleştirilen bombanın patlamasının ardından 10 dakika sonra 50 metre ileride yine bir başka çöp tenekesinde daha güçlü bir patlama yaşandı. Hain saldırıda terör örgütü ilk patlama sonrası yardıma gidenleri de hedef almıştı.
Araç trafiğine kapalı ve vatandaşların yoğun olduğu alanda, akşam saatlerinde meydana gelen patlamada, 3 yaşındaki Aleyna Çelik, 5 yaşındaki Taha Yıldızlı, 12 yaşındaki Murat Ağca ve Şeyma Özkan adlı çocuklarla 17 kişi öldü, 154 kişi de yaralandı.
-Hayallerini de yaktılar-
Tarih 8 Kasım 2009'a geldiğinde, İstanbul'un Bağcılar ilçesinde bir belediye otobüsüne terör örgütü mensuplarınca molotofkokteyli atıldı.
Saldırıda, evine giden 17 yaşındaki lise son sınıf öğrencisi Serap Eser, otobüste çıkan yangın sonucu alevler arasında kaldı. Genç kız yaklaşık bir ay hastanede yattı ancak bedeni acıya daha fazla dayanamadı. Hemşire olmak isteyen Eser, hayatını kaybetti.
-İmamı sırtından vurdular-
Teröristler, Hakkari'de 23 Haziran 2010'da, Hacı Sait Cami'sinin imamı Aziz Tan'ı hedef aldı. Tan, sabah ezanını okuduktan bir süre sonra Pehlivan Mahallesi'ndeki evine gittiği sırada, kimliği henüz belirlenemeyen kişi ya da kişilerce açılan ateş sonucu sırtından vurularak öldürüldü.
1 Ağustos tarihinde ise Batman'ın Hasankeyf ilçesi Meymuniye köyü yakınlarında bulunan petrol sahasında giren teröristler, iki bekçiyi etkisiz hale getirdikten sonra petrol vanasını açarak yangın çıkardı. Yangına müdahale için yardıma giden Çeşmebaşı köyü sakinlerinden aralarında eski Batman Baro Başkanı Sedat Özevin'in de bulunduğu 4 kişi, yola döşenen mayının patlaması sonucu öldü.
Hakkari'de de 16 Eylül 2010'da, Durankaya beldesi ile Geçitli köyü arasındaki yolda sivil vatandaşları taşıyan minibüs, teröristlerin döşediği mayına çarptı. Saldırıda, aralarında 2 yaşındaki Nurullah Umut Çiftçi ve 11 aylık Zeynep Kurt'un da bulunduğu 9 kişi öldü, 4 kişi de yaralandı.
-Mardin'de ilköğretim okuluna saldırı-
Terör örgütü mensupları hedef gözetmeksizin düzenlediği eylemlerde ilköğretim öğrencilerine de saldırı gerçekleştirdi.
Mardin'in Kızıltepe ilçesinde, 23 Nisan 2011'deki kutlamaları için 23 Nisan İlköğretim Okulu'nun bahçesinde toplanan çocuklara, yüzleri maskeli bir grup havai fişeklerle saldırdı.
Saldırıda ölen ya da yaralanan olmadı ancak 7-14 yaş arasındaki çocuklara yönelik saldırı hafızalara kazındı.
Terör örgütü üyeleri, 27 Mayıs 2011'de Şırnak'ın Cizre ilçesinde imam hatip lisesi öğrencilerinin bulunduğu yurda molotofkokteyli ile saldırdı. Yurt binasında çıkan yangın sonucu 3 öğrenci yaralandı.
-Kumrular'daki eylem-
Terör örgütü, 20 Eylül 2011'de Ankara Kumrular Caddesi'nde bomba yüklü araçla gerçekleştirdiği eylem yürekleri dağladı. Sabah saatlerinde yaşanan patlama sonucu 5 kişi öldü, 42 kişi de yaralandı.
Terör, Siirt'te Kumrular'daki patlamayla aynı tarihte, 6 genç kızı hedef aldı. Zeynep Evin, yeni aldığı otomobili kutlamak için arkadaşlarıyla gezmeye çıktı. Terör örgütü üyeleri, otomobile polis meslek okulu yakınında ateş açtı. Otomobilde bulunan genç kızlardan 4'ü hayatını kaybetti, 2'si ise yaralandı.
-Batman'da hamile kadını vurdular-
Batman'da 26 Eylül 2011'de terör örgütü mensupları bir araç gasp etti. Dur ihtarına uymayan 3 terörist, polise ateş açtı. Rastgele ateşe ederek kaçmaya çalışan terör örgütü mensupları, hac yolculuğuna hazırlanan anne ve babasını ziyaretten dönen Talat Doru ve ailesinin bulunduğu araca da ateş etti.
Olayda, 4 çocuk annesi ve 8 aylık hamile Mizgin Doru (31) ile 4 yaşındaki kızı Sultan Doru hayatını kaybetti.
Talat ve Mizgin Doru'nun 4 kızı vardı ancak bir de erkek bebek istiyorlardı. Anne karnındaki erkek bebek Doru, olay sonrasında sezaryenle kurtarıldı ancak hastanede bir gün yaşayabildi.
Baba doru ve bir kızı da ağır yaralandı.
-Çocuklarını korumak için-
Bingöl'de, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nda, bir anne canlı bombaya müdahale ederek çok sayıda kişiyi kurtardı.
Kurban Bayramı öncesi üç çocuğuyla alışverişe çıkan Hatice Belgin, yürürken canlı bombayı fark etti ve üzerine atladı.
Patlamayı engelleyemeyen anne, ancak yaşanabilecek daha büyük bir facianın da önüne geçti.
Olayda, anne Belgin ile oğlu Veysel ve bir vatandaş hayatını kaybetti, 21 kişi de yaralandı.
-Tatil için gelen üniversite öğrencisi öldü-
Yeni yılın ilk ayında, 20 Ocak 2012'de terör örgütü mensupları Hakkari'de bir bomba daha patlattı.
Akşam saatlerinde yaşanan patlama sonucu 28 kişi yaralandı.
Tatil için ailesinin yanına gelen Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği Bölümü 1. sınıf öğrencisi Zeki Yeşil ise yaralı olarak kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.
-Kayseri'de bombalı araçla saldırı-
25 Mayıs 2012'de Göksun-Kayseri karayolu 18. kilometresinde, jandarma karakolu önünde trafik uygulaması yapan ekipler, 06 E 1819 plakalı otomobili durdurmak istedi.
Yavaşladıktan sonra tekrar hızlanan otomobil Uzman Çavuş A.Ç'ye çarptıktan sonra olay yerinden kaçtı.
Jandarma ve polis ekiplerince durdurulmaya çalışılan otomobildeki teröristler, Pınarbaşı İlçe Emniyet Müdürlüğü önünde araçtaki patlayıcıları infilak ettirdi.
Patlama sonucu aralarında çocukların da bulunduğu 18 vatandaş yaralandı. (sondevir)
-Kanlı eylemleri-
Vicdan sahibi herkesin kınadığı terör örgütü, 22 Mayıs 2007'de başkent'in en kalabalık mekanlarından biri olan Anafartalar Çarşısı önünde canlı bombalı eylem düzenledi.
Eylemde, evine gitmek isteyen memur, seyyar satıcı ve tezgahtarların da aralarında bulunduğu İsa Kalkış, Tuba Yomi, Serdar Karayiğit, Muzaffer Savaş, Ferhat Kanat ve Bilal Genç isimli 6 vatandaş hayatını kaybederken 8'i kadın ve 10'u Pakistan uyruklu olmak üzere 91 kişi de yaralandı.
-Diyarbakır'da çocuklar öldü-
Tarihler, 3 Ocak 2008'i gösterirken PKK çirkin yüzünü bu kez Diyarbakır'da gösterdi. Selahaddin Yazıcıoğlu Caddesi'nde park halindeki araca yerleştirilen bomba, askeri servis aracının geçişi sırasında uzaktan kumandalı düzenekle patlatıldı.
Patlamanın gerçekleştirildiği yer araç trafiğine kapalı, dershane yakınındaki bir yürüyüş yoluydu. Olayda, 6'sı öğrenci 7 kişi öldü, yaralanan 73 kişi de çeşitli hastanelerde tedavi altına alındı.
Diyarbakır'daki eylemden 4 ay sonra terör örgütü Batman'da bir kez daha vatandaşları hedef aldı. Sason ilçesinde 9 Mayıs 2008'de yola döşenen mayının patlatılması sonucu bir minibüsteki 3 kişi olay yerinde, biri de kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.
İşçi, köylü ve bir köy öğretmeninin de bulunduğu minibüsteki 5 kişi de ağır yaralandı.
-Güngören'deki iki patlama: 17 ölü, 154 yaralı-
Terör örgütü 2008 yılında İstanbul Güngören'de de vatandaşları hedef aldı.
Çöp tenekesine yerleştirilen bombanın patlamasının ardından 10 dakika sonra 50 metre ileride yine bir başka çöp tenekesinde daha güçlü bir patlama yaşandı. Hain saldırıda terör örgütü ilk patlama sonrası yardıma gidenleri de hedef almıştı.
Araç trafiğine kapalı ve vatandaşların yoğun olduğu alanda, akşam saatlerinde meydana gelen patlamada, 3 yaşındaki Aleyna Çelik, 5 yaşındaki Taha Yıldızlı, 12 yaşındaki Murat Ağca ve Şeyma Özkan adlı çocuklarla 17 kişi öldü, 154 kişi de yaralandı.
-Hayallerini de yaktılar-
Tarih 8 Kasım 2009'a geldiğinde, İstanbul'un Bağcılar ilçesinde bir belediye otobüsüne terör örgütü mensuplarınca molotofkokteyli atıldı.
Saldırıda, evine giden 17 yaşındaki lise son sınıf öğrencisi Serap Eser, otobüste çıkan yangın sonucu alevler arasında kaldı. Genç kız yaklaşık bir ay hastanede yattı ancak bedeni acıya daha fazla dayanamadı. Hemşire olmak isteyen Eser, hayatını kaybetti.
-İmamı sırtından vurdular-
Teröristler, Hakkari'de 23 Haziran 2010'da, Hacı Sait Cami'sinin imamı Aziz Tan'ı hedef aldı. Tan, sabah ezanını okuduktan bir süre sonra Pehlivan Mahallesi'ndeki evine gittiği sırada, kimliği henüz belirlenemeyen kişi ya da kişilerce açılan ateş sonucu sırtından vurularak öldürüldü.
1 Ağustos tarihinde ise Batman'ın Hasankeyf ilçesi Meymuniye köyü yakınlarında bulunan petrol sahasında giren teröristler, iki bekçiyi etkisiz hale getirdikten sonra petrol vanasını açarak yangın çıkardı. Yangına müdahale için yardıma giden Çeşmebaşı köyü sakinlerinden aralarında eski Batman Baro Başkanı Sedat Özevin'in de bulunduğu 4 kişi, yola döşenen mayının patlaması sonucu öldü.
Hakkari'de de 16 Eylül 2010'da, Durankaya beldesi ile Geçitli köyü arasındaki yolda sivil vatandaşları taşıyan minibüs, teröristlerin döşediği mayına çarptı. Saldırıda, aralarında 2 yaşındaki Nurullah Umut Çiftçi ve 11 aylık Zeynep Kurt'un da bulunduğu 9 kişi öldü, 4 kişi de yaralandı.
-Mardin'de ilköğretim okuluna saldırı-
Terör örgütü mensupları hedef gözetmeksizin düzenlediği eylemlerde ilköğretim öğrencilerine de saldırı gerçekleştirdi.
Mardin'in Kızıltepe ilçesinde, 23 Nisan 2011'deki kutlamaları için 23 Nisan İlköğretim Okulu'nun bahçesinde toplanan çocuklara, yüzleri maskeli bir grup havai fişeklerle saldırdı.
Saldırıda ölen ya da yaralanan olmadı ancak 7-14 yaş arasındaki çocuklara yönelik saldırı hafızalara kazındı.
Terör örgütü üyeleri, 27 Mayıs 2011'de Şırnak'ın Cizre ilçesinde imam hatip lisesi öğrencilerinin bulunduğu yurda molotofkokteyli ile saldırdı. Yurt binasında çıkan yangın sonucu 3 öğrenci yaralandı.
-Kumrular'daki eylem-
Terör örgütü, 20 Eylül 2011'de Ankara Kumrular Caddesi'nde bomba yüklü araçla gerçekleştirdiği eylem yürekleri dağladı. Sabah saatlerinde yaşanan patlama sonucu 5 kişi öldü, 42 kişi de yaralandı.
Terör, Siirt'te Kumrular'daki patlamayla aynı tarihte, 6 genç kızı hedef aldı. Zeynep Evin, yeni aldığı otomobili kutlamak için arkadaşlarıyla gezmeye çıktı. Terör örgütü üyeleri, otomobile polis meslek okulu yakınında ateş açtı. Otomobilde bulunan genç kızlardan 4'ü hayatını kaybetti, 2'si ise yaralandı.
-Batman'da hamile kadını vurdular-
Batman'da 26 Eylül 2011'de terör örgütü mensupları bir araç gasp etti. Dur ihtarına uymayan 3 terörist, polise ateş açtı. Rastgele ateşe ederek kaçmaya çalışan terör örgütü mensupları, hac yolculuğuna hazırlanan anne ve babasını ziyaretten dönen Talat Doru ve ailesinin bulunduğu araca da ateş etti.
Olayda, 4 çocuk annesi ve 8 aylık hamile Mizgin Doru (31) ile 4 yaşındaki kızı Sultan Doru hayatını kaybetti.
Talat ve Mizgin Doru'nun 4 kızı vardı ancak bir de erkek bebek istiyorlardı. Anne karnındaki erkek bebek Doru, olay sonrasında sezaryenle kurtarıldı ancak hastanede bir gün yaşayabildi.
Baba doru ve bir kızı da ağır yaralandı.
-Çocuklarını korumak için-
Bingöl'de, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nda, bir anne canlı bombaya müdahale ederek çok sayıda kişiyi kurtardı.
Kurban Bayramı öncesi üç çocuğuyla alışverişe çıkan Hatice Belgin, yürürken canlı bombayı fark etti ve üzerine atladı.
Patlamayı engelleyemeyen anne, ancak yaşanabilecek daha büyük bir facianın da önüne geçti.
Olayda, anne Belgin ile oğlu Veysel ve bir vatandaş hayatını kaybetti, 21 kişi de yaralandı.
-Tatil için gelen üniversite öğrencisi öldü-
Yeni yılın ilk ayında, 20 Ocak 2012'de terör örgütü mensupları Hakkari'de bir bomba daha patlattı.
Akşam saatlerinde yaşanan patlama sonucu 28 kişi yaralandı.
Tatil için ailesinin yanına gelen Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği Bölümü 1. sınıf öğrencisi Zeki Yeşil ise yaralı olarak kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.
-Kayseri'de bombalı araçla saldırı-
25 Mayıs 2012'de Göksun-Kayseri karayolu 18. kilometresinde, jandarma karakolu önünde trafik uygulaması yapan ekipler, 06 E 1819 plakalı otomobili durdurmak istedi.
Yavaşladıktan sonra tekrar hızlanan otomobil Uzman Çavuş A.Ç'ye çarptıktan sonra olay yerinden kaçtı.
Jandarma ve polis ekiplerince durdurulmaya çalışılan otomobildeki teröristler, Pınarbaşı İlçe Emniyet Müdürlüğü önünde araçtaki patlayıcıları infilak ettirdi.
Patlama sonucu aralarında çocukların da bulunduğu 18 vatandaş yaralandı. (sondevir)
1990 PKK Katliamları
22 Mart 1990 - Elazığ'da PKK'lılar tarafından kaçırılan 9 mühendis öldürüldü.
9 Nisan 1990 - PKK militanları Van’ın Övecek köyüne düzenledikleri baskında 5 kişiyi öldürdü.
16 Nisan 1990 - Elazığ’da 4'ü öğretmen, 5 kişi PKK militanları tarafından öldürüldü.
11 Haziran 1990 - Şırnak'ın Güçlükonak ilçesinin Çevrimli köyüne PKK militanları tarafından yapılan silahlı saldırıda 12'si çocuk, 7'si kadın 27 kişi öldü, 6 kişi yaralandı. PKK'lılar ile çıkan çatışmada 4 korucu yaşamını yitirdi, bir PKK'lı öldürüldü.
9 Nisan 1990 - PKK militanları Van’ın Övecek köyüne düzenledikleri baskında 5 kişiyi öldürdü.
16 Nisan 1990 - Elazığ’da 4'ü öğretmen, 5 kişi PKK militanları tarafından öldürüldü.
11 Haziran 1990 - Şırnak'ın Güçlükonak ilçesinin Çevrimli köyüne PKK militanları tarafından yapılan silahlı saldırıda 12'si çocuk, 7'si kadın 27 kişi öldü, 6 kişi yaralandı. PKK'lılar ile çıkan çatışmada 4 korucu yaşamını yitirdi, bir PKK'lı öldürüldü.
1991 PKK Katliamları
22 Temmuz 1991 - Mardin'in Midyat ilçesinde PKK militanları tarafından sivil araçlara yapılan saldırıda 19 kişi öldü, 5 kişi yaralandı.
25 Aralık 1991 - İstanbul-Bakırköy, İstanbul Caddesi'nde izinsiz gösteri yürüyüşü yapan 40-50 PKK yanlısı Egebank, Kit, Arçelik, Emlak Bankası ve Çetinkaya Mağazası'na molotof kokteyli atmış, dönemin Olağanüstü Hal Bölge Valisi Necati Çetinkaya’nın kardeşinin sahibi olduğu Çetinkaya Mağazası'nda çıkan yangında 7'si kadın 1'i çocuk 11 kişi öldü. 14 kişinin yaralı kurtulduğu olayla ilgili olarak 47 kişi yakalanmıştır.
14 Temmuz 1991 - Kahramanmaraş’ın Çağlayancerit ve Pazarcık ilçelerinde köyleri basan PKK militanları, otomatik silahlar ve bombalar ile kadın ve çocukların da aralarında bulunduğu 9 kişiyi öldürdü. Saldırının ardından cesetleri yakarak kaçtılar.
25 Ekim 1991 - Hakkari'nin Çukurca ilçesi yakınlarındaki 3 jandarma karakoluna PKK militanları tarafından saldırdı düzenlendi. Saldırıda 17 asker yaşamını yitirdi. Bu olayın üzerine sınırötesi harekât başlatıldı.
25 Aralık 1991 - İstanbul-Bakırköy, İstanbul Caddesi'nde izinsiz gösteri yürüyüşü yapan 40-50 PKK yanlısı Egebank, Kit, Arçelik, Emlak Bankası ve Çetinkaya Mağazası'na molotof kokteyli atmış, dönemin Olağanüstü Hal Bölge Valisi Necati Çetinkaya’nın kardeşinin sahibi olduğu Çetinkaya Mağazası'nda çıkan yangında 7'si kadın 1'i çocuk 11 kişi öldü. 14 kişinin yaralı kurtulduğu olayla ilgili olarak 47 kişi yakalanmıştır.
14 Temmuz 1991 - Kahramanmaraş’ın Çağlayancerit ve Pazarcık ilçelerinde köyleri basan PKK militanları, otomatik silahlar ve bombalar ile kadın ve çocukların da aralarında bulunduğu 9 kişiyi öldürdü. Saldırının ardından cesetleri yakarak kaçtılar.
25 Ekim 1991 - Hakkari'nin Çukurca ilçesi yakınlarındaki 3 jandarma karakoluna PKK militanları tarafından saldırdı düzenlendi. Saldırıda 17 asker yaşamını yitirdi. Bu olayın üzerine sınırötesi harekât başlatıldı.
1992 PKK Katliamları
20 Şubat 1992 - İstanbul Ticaret Odası'na binasına çanta içindeki saatli bomba bırakıldı. Bombanın patlaması sonucu 1 kişi öldü, 16 kişi yaralandı.
21 Mart 1992 - PKK, Nevruz Bayramı'nı neden göstererek bölge halkını genel bir isyana yönlendirmeye çalıştı. PKK örgütünün büyük hazırlıklar yaparak başlatmak istediği bu plan bölge halkının sağduyulu yaklaşımı ve güvenlik güçlerinin çabası sonucu başarısız oldu.
03 Haziran 1992 - Şırnak, Karageçit Köyü, Kupik Tepe Mevkii'nde PKK'lılar tarafından kurulan pusuya karşı güvenlik güçleri manevra yaparak 5 teröristi ölü, 1 teröristi sağ olarak ele geçirmiştir.
11 Haziran 1992 - PKK militanları Bitlis’in Tatvan ilçesinde, durdurdukları bir minibüsteki 13 kişiyi kurşuna dizierek öldü.
27 Haziran 1992 - PKK’lılar Silvan’ın Yolaç köyünündeki bir camide namaz kılan vatandaşları dışarı çıkardı ve 10 kişiyi kurşuna dizerek öldürdü.
30 Ağustos 1992 - İran'dan sızan PKK militanları Hakkari'deki Alan Karakolu'na saldırı düzenledi. Çatışmada 43 PKK üyesi öldürüldü. Bu saldırı üzerine TSK'nın başlattığı sınır ötesi harekâtta da 100'den fazla PKK'lı öldürüldü.
2 Eylül 1992 - TSK, PKK kamplarına yönelik operasyon düzenledi.
5 Eylül 1992 - Bir grup PKK'lı Bingöl-Genç karayolunu kesip, çeşitli araçlardan indirdikleri 7 kişiyi kurşuna dizdi.
15 Eylül 1992 - PKK militanlarının bombalı ve siahlı saldırısı sonucu Batman-Kozluk ilçesi yakınlarında bir minibüsteki 4’ü köy korucusu 10 kişi öldürüldü, 6 kişi yaralandı.
Ekim 1992 - Türk Silahlı Kuvvetleri Hakur Operasyonu'nu gerçekleştirerek PKK’nın kurtarılmış bölge oluşturma girişimini sonuçsuz bıraktı.
1 Ekim 1992 - PKK, Bitlis’in Cevizdalı köyüne baskın düzenledi. Saldırıda, çocuk ve kadınların aralarında bulunduğu 30 kişiyi öldürüldü, 25 kişi de yaralandı. 13 köy korucusunu kaçıran saldırganlar köyü ateşe vererek olay yerinden uzaklaştı.
20 Ekim 1992 - Bingöl’ün Solhan ilçesine bağlı Hazarşah köyü yakınlarında, bir otobüs PKK'lılar tarafından duruduruldu. 19 yolcuyu kurşuna dizilerek öldürdü, 6 kişi yaraladı.
22 Ekim 1992 - PKK, Malazgirt'teki Dedebağ köyüne yapılan silahlı eylem gerçekleştirdi. Saldırıda 12 kişi öldürüldü, 4 kişi yaralandı.
27 Ekim 1992 - Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Hantur Dağı'ndaki PKK'lılara karşı gerçekleştirdiği operasyon sonucu 100 PKK militanı ölü ele geçrildi.
29 Ekim 1992 - Kuzey Irak ve Türkiye arasında stratejik önemi olan Sinhat Boğazı, TSK'nın eline geçti. Çıkan çatışmalarda 90 PKK'lı ölü ele geçirildi.
10 Kasım 1992 - Diyarbakır’ın Hani ilçesine PKK militanları tarafından baskın düzenlendi. Saldırıda, 1 yerel muhabir, 3 güvenlik görevlisi ve 9 vatandaş öldü.
15 Kasım 1992 - Mardin’in Mazıdağı ilçesine bağlı Balpınar köyü ve Iğdır’ın Ortaalican köyüne düzenlenen baskında 8 kişi öldürüldü, 13 kişi yaralandı.
7 Aralık 1992 - PKK'lılar Mardin’de bir minibüse pusu kurdu. Silahlı saldırıda 4 kişi öldü, 12 kişi yaralandı.
21 Mart 1992 - PKK, Nevruz Bayramı'nı neden göstererek bölge halkını genel bir isyana yönlendirmeye çalıştı. PKK örgütünün büyük hazırlıklar yaparak başlatmak istediği bu plan bölge halkının sağduyulu yaklaşımı ve güvenlik güçlerinin çabası sonucu başarısız oldu.
03 Haziran 1992 - Şırnak, Karageçit Köyü, Kupik Tepe Mevkii'nde PKK'lılar tarafından kurulan pusuya karşı güvenlik güçleri manevra yaparak 5 teröristi ölü, 1 teröristi sağ olarak ele geçirmiştir.
11 Haziran 1992 - PKK militanları Bitlis’in Tatvan ilçesinde, durdurdukları bir minibüsteki 13 kişiyi kurşuna dizierek öldü.
27 Haziran 1992 - PKK’lılar Silvan’ın Yolaç köyünündeki bir camide namaz kılan vatandaşları dışarı çıkardı ve 10 kişiyi kurşuna dizerek öldürdü.
30 Ağustos 1992 - İran'dan sızan PKK militanları Hakkari'deki Alan Karakolu'na saldırı düzenledi. Çatışmada 43 PKK üyesi öldürüldü. Bu saldırı üzerine TSK'nın başlattığı sınır ötesi harekâtta da 100'den fazla PKK'lı öldürüldü.
2 Eylül 1992 - TSK, PKK kamplarına yönelik operasyon düzenledi.
5 Eylül 1992 - Bir grup PKK'lı Bingöl-Genç karayolunu kesip, çeşitli araçlardan indirdikleri 7 kişiyi kurşuna dizdi.
15 Eylül 1992 - PKK militanlarının bombalı ve siahlı saldırısı sonucu Batman-Kozluk ilçesi yakınlarında bir minibüsteki 4’ü köy korucusu 10 kişi öldürüldü, 6 kişi yaralandı.
Ekim 1992 - Türk Silahlı Kuvvetleri Hakur Operasyonu'nu gerçekleştirerek PKK’nın kurtarılmış bölge oluşturma girişimini sonuçsuz bıraktı.
1 Ekim 1992 - PKK, Bitlis’in Cevizdalı köyüne baskın düzenledi. Saldırıda, çocuk ve kadınların aralarında bulunduğu 30 kişiyi öldürüldü, 25 kişi de yaralandı. 13 köy korucusunu kaçıran saldırganlar köyü ateşe vererek olay yerinden uzaklaştı.
20 Ekim 1992 - Bingöl’ün Solhan ilçesine bağlı Hazarşah köyü yakınlarında, bir otobüs PKK'lılar tarafından duruduruldu. 19 yolcuyu kurşuna dizilerek öldürdü, 6 kişi yaraladı.
22 Ekim 1992 - PKK, Malazgirt'teki Dedebağ köyüne yapılan silahlı eylem gerçekleştirdi. Saldırıda 12 kişi öldürüldü, 4 kişi yaralandı.
27 Ekim 1992 - Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Hantur Dağı'ndaki PKK'lılara karşı gerçekleştirdiği operasyon sonucu 100 PKK militanı ölü ele geçrildi.
29 Ekim 1992 - Kuzey Irak ve Türkiye arasında stratejik önemi olan Sinhat Boğazı, TSK'nın eline geçti. Çıkan çatışmalarda 90 PKK'lı ölü ele geçirildi.
10 Kasım 1992 - Diyarbakır’ın Hani ilçesine PKK militanları tarafından baskın düzenlendi. Saldırıda, 1 yerel muhabir, 3 güvenlik görevlisi ve 9 vatandaş öldü.
15 Kasım 1992 - Mardin’in Mazıdağı ilçesine bağlı Balpınar köyü ve Iğdır’ın Ortaalican köyüne düzenlenen baskında 8 kişi öldürüldü, 13 kişi yaralandı.
7 Aralık 1992 - PKK'lılar Mardin’de bir minibüse pusu kurdu. Silahlı saldırıda 4 kişi öldü, 12 kişi yaralandı.
1999 PKK Katliamları
13 Mart 1999 - Kadıköy'deki Fahrettin Kerim Gökay Caddesinde bulunan
ve Mavi Çarşı olarak bilinen alışveriş merkezine molotof kokteyli
atıldı. Çıkan yangından ve duman zehirlenmelerinden dolayı 13 kişi öldü.
6 kişi yaralandı.
1 Temmuz 1999 - PKK militanları Elazığ'daki Poyraz Kıraathanesine, silahlı saldırı düzenledi. Olayda 4 kişi öldürüldü 5kişi yaralandı. 2 saldırgan ölü olarak ele geçirilirken, olayda yaralanan bir polis memuru altı gün sonra hayatını kaybetti.
1 Temmuz 1999 - PKK militanları Elazığ'daki Poyraz Kıraathanesine, silahlı saldırı düzenledi. Olayda 4 kişi öldürüldü 5kişi yaralandı. 2 saldırgan ölü olarak ele geçirilirken, olayda yaralanan bir polis memuru altı gün sonra hayatını kaybetti.
1998 PKK Katliamları
9 Temmuz 1998 - Eminönü'deki Mısır Çarsında bulunan Ünlüoğlu büfesine
yerleştirilen bombanın patlaması etmesi sonucu 3'ü çocuk 7 kişi öldü,
10'u yabancı 111 kişi yaralandı.
1997 PKK Katliamları
15 Mayıs 1997 - Türk Silahlı Kuvvetleri Kuzey Irak'a "Balyoz" adlı
sınır ötesi operasyon gerçekleştirdi. 60 bin askerin Kuzey Irak’a
girdiği ve 40 bin askerin geriden destek verdiği operasyon PKK’nın
Simat, Avagöze, Aftanin, Kerşan, Zam kamplarına yönelik düzenlemiştir.
Genel Kurmay Başkanlığından 23 Mayıs 1997’de yapılan açıklamaya göre
operasyonda 1200 PKK’lı öldürülmüştür.
15 Aralık 1997 - Mardin'in Dargeçit ilçesine bağlı Yoncalı Köyü'nden ilçe merkezine giderken, Temelli Köyü Konaklı Mezrası'nda bir minibüs PKK örgütü tarafından yola döşenen mayına çartı. Olayda 12 kişi öldü, 12 kişi yaralandı.
15 Aralık 1997 - Mardin'in Dargeçit ilçesine bağlı Yoncalı Köyü'nden ilçe merkezine giderken, Temelli Köyü Konaklı Mezrası'nda bir minibüs PKK örgütü tarafından yola döşenen mayına çartı. Olayda 12 kişi öldü, 12 kişi yaralandı.
1996 PKK Katliamları
23 Nisan 1996 - PKK'lılar Kahramanmaraş’ın Ekinözü ilçesinde ilkokulda görev yapan 3 öğretmeni kurşuna dizdi.
30 Haziran 1996 - PKK ilk kez intihar saldırısı eylemini gerçekleştirmiştir. Zilan kod adlı Zeynep Kınacı bayrak töreni sırasında askerlerin arasına girerek kendisini havaya uçurdu. Olay sonucunda 8 asker yaşamını yitirdi.
13 Ağustos 1996 - 2'si kadın 9 PKK militanı, Sivas-Kangal'daki Akçaşehir Köyü Demiriz Tren Istasyonu'nu baskın düzenledi. Silahlı saldırıda 6'sı TCDD çalışanı, 8 kişi öldürüldü.
20 Ağustos 1996 - Sivas’ın Koyulhisar ilçesine bağlı Eğricimen Yaylası yakınlarında PKK'lılar yol kesip 4 aracı taradı. Araçlarda bulunan 3 kişi öldü, 7 kişi yaralandı.
22 Ağustos 1996 - Bir grup PKK'lı Şemdinli'de görevlerine giden köy korucularına Örencik Mezrası yakınlarında roketatarlar ile saldırdı. Saldırıda 3'ü korucu 5 kişi öldü, 11 kişi yaralandı.
22 Eylül 1996 - PKK militanlarının Elazığ’ın Alacakay ilçesi yakınlarındaki Etibank Şark Krom İşletmesi Müessese Müdürlüğüne silahlı saldırıda bulunması sonucu 4'ü özel güvenlik görevlisi 5 kişi hayatını kaybetti. Ayrıca aynı gün içerisinde PKK, Tatvan'da yol kesip iki kişiyi öldürdü.
25 Ekim 1996 - PKK üyesi bir kadın Adana Emniyet Müdürlüğü'nün Çevik Kuvvet Şubesi önünde bombalı intihar saldırı düzenledi. Saldırıda 3'ü polis 4 kişi hayatını kaybederken, 8'i polis 12 kişi yaralandı.
29 Ekim 1996 - Sivas'ta Çarşı Karakolu önünde bombalı intihar saldırısı düzenlendi. Olayda 2 saldırganın yanı sıra 3'ü polis 4 kişi öldü. Aynı gün; Bitlis, Şırnak ve Diyarbakır'da düzenlenen terörle mücadele operasyonlarda, 27 örgüt üyesi ölü ele geçirildi. Diyarbakır'ın Kulp ilçesindeki çatışmada 14 er hayatını kaybetti, 10 er yaralandı.
8 Kasım 1996 - PKK militanları Hakkari'nin Çukurca ilçesine bağlı Köprülü köyünde bir minibüse duzenlenen roketli saldırı gerçekleştirdi. Olayda 12'si köy korucusu 17 kişi öldü, 8 kişi yaralandı. Ayrıca aynı gün güvenlik güçlerince Güneydoğu'daki çeşitli illerde gerçekleştirilen operasyonlarda 22 PKK üyesi ölü olarak ele geçirildi.
30 Haziran 1996 - PKK ilk kez intihar saldırısı eylemini gerçekleştirmiştir. Zilan kod adlı Zeynep Kınacı bayrak töreni sırasında askerlerin arasına girerek kendisini havaya uçurdu. Olay sonucunda 8 asker yaşamını yitirdi.
13 Ağustos 1996 - 2'si kadın 9 PKK militanı, Sivas-Kangal'daki Akçaşehir Köyü Demiriz Tren Istasyonu'nu baskın düzenledi. Silahlı saldırıda 6'sı TCDD çalışanı, 8 kişi öldürüldü.
20 Ağustos 1996 - Sivas’ın Koyulhisar ilçesine bağlı Eğricimen Yaylası yakınlarında PKK'lılar yol kesip 4 aracı taradı. Araçlarda bulunan 3 kişi öldü, 7 kişi yaralandı.
22 Ağustos 1996 - Bir grup PKK'lı Şemdinli'de görevlerine giden köy korucularına Örencik Mezrası yakınlarında roketatarlar ile saldırdı. Saldırıda 3'ü korucu 5 kişi öldü, 11 kişi yaralandı.
22 Eylül 1996 - PKK militanlarının Elazığ’ın Alacakay ilçesi yakınlarındaki Etibank Şark Krom İşletmesi Müessese Müdürlüğüne silahlı saldırıda bulunması sonucu 4'ü özel güvenlik görevlisi 5 kişi hayatını kaybetti. Ayrıca aynı gün içerisinde PKK, Tatvan'da yol kesip iki kişiyi öldürdü.
25 Ekim 1996 - PKK üyesi bir kadın Adana Emniyet Müdürlüğü'nün Çevik Kuvvet Şubesi önünde bombalı intihar saldırı düzenledi. Saldırıda 3'ü polis 4 kişi hayatını kaybederken, 8'i polis 12 kişi yaralandı.
29 Ekim 1996 - Sivas'ta Çarşı Karakolu önünde bombalı intihar saldırısı düzenlendi. Olayda 2 saldırganın yanı sıra 3'ü polis 4 kişi öldü. Aynı gün; Bitlis, Şırnak ve Diyarbakır'da düzenlenen terörle mücadele operasyonlarda, 27 örgüt üyesi ölü ele geçirildi. Diyarbakır'ın Kulp ilçesindeki çatışmada 14 er hayatını kaybetti, 10 er yaralandı.
8 Kasım 1996 - PKK militanları Hakkari'nin Çukurca ilçesine bağlı Köprülü köyünde bir minibüse duzenlenen roketli saldırı gerçekleştirdi. Olayda 12'si köy korucusu 17 kişi öldü, 8 kişi yaralandı. Ayrıca aynı gün güvenlik güçlerince Güneydoğu'daki çeşitli illerde gerçekleştirilen operasyonlarda 22 PKK üyesi ölü olarak ele geçirildi.
1995 PKK Katliamları
1 Ocak 1995 - PKK militanlarının Diyarbakır'ın Kulp ilçesine bağlı Hamzalı köyüne düzenlediği silahlı saldırıda 18 kişi öldürüldü, 9 kişi yaralandı.
19 Mart 1995 - PKK militanları Tunceli’den Ovacık ilçesine doğru yol alan 50 araçlık konvoya roketatarlarla saldırdı. Olayda 18 asker öldürüldü, 10 asker yaralandı.
21 Mart 1995 - (Ana madde: Çelik Harekâtı) Türk ordusu Kuzey Irak’a yönelik en kapsamlı sınır ötesi operasyonunu gerçekleştirdi. Örgütün 23 kişilik "mobil timi"
22 Mart 1995 - Sınırötesi operasyonda, 200 PKK'lı öldürüldü, 8 Türk askeri çatışmalarda hayatını kaybederken 11'i yaralandı.
23 Mart 1995 - Harekatta 89 PKK üyesi daha öldürüldü.
15 Nisan 1995 - Operasyonun 26. gününde çıkan çatışmda 11 Türk askeri yaşamını yitirdi.
4 Mayıs 1995 - PKK'lıların İstanbul-Küçükçekmece'deki Nazlı Giyim Mağazasına molotof kokteyli atması sonucu çıkan yangında 3 kişi hayatını kaybetti, 1 kişi yaralandı.
25 Mayıs 1995 - Batman’da bir minibüs durağına bomba yerleştirmek isteyen PKK'lının yerleştirmek istediği bomba elinde patladı. Olayda PKK militanının yanı sıra 7 kişi öldü, 20 kişi yaralandı.
24 Temmuz 1995 - Van’ın Gürpınar ilçesine PKK'lılar tarafından silahlı eylem düzenlendi. Saldırı sonucu 2'si güvenlik görevlisi 14 kişi öldürüldü, 1 güvenlik görevlisi yaralandı.
5 Ağustos 1995 - PKK militanları Hatay'ın Hassa ilçesine bağlı Akbez beldesine roket atarlar ile saldırı gerçekleştirdi. Silahlı saldırıda 3’ü çocuk 8 kişi öldü, 4 kişi yaralandı.
19 Mart 1995 - PKK militanları Tunceli’den Ovacık ilçesine doğru yol alan 50 araçlık konvoya roketatarlarla saldırdı. Olayda 18 asker öldürüldü, 10 asker yaralandı.
21 Mart 1995 - (Ana madde: Çelik Harekâtı) Türk ordusu Kuzey Irak’a yönelik en kapsamlı sınır ötesi operasyonunu gerçekleştirdi. Örgütün 23 kişilik "mobil timi"
22 Mart 1995 - Sınırötesi operasyonda, 200 PKK'lı öldürüldü, 8 Türk askeri çatışmalarda hayatını kaybederken 11'i yaralandı.
23 Mart 1995 - Harekatta 89 PKK üyesi daha öldürüldü.
15 Nisan 1995 - Operasyonun 26. gününde çıkan çatışmda 11 Türk askeri yaşamını yitirdi.
4 Mayıs 1995 - PKK'lıların İstanbul-Küçükçekmece'deki Nazlı Giyim Mağazasına molotof kokteyli atması sonucu çıkan yangında 3 kişi hayatını kaybetti, 1 kişi yaralandı.
25 Mayıs 1995 - Batman’da bir minibüs durağına bomba yerleştirmek isteyen PKK'lının yerleştirmek istediği bomba elinde patladı. Olayda PKK militanının yanı sıra 7 kişi öldü, 20 kişi yaralandı.
24 Temmuz 1995 - Van’ın Gürpınar ilçesine PKK'lılar tarafından silahlı eylem düzenlendi. Saldırı sonucu 2'si güvenlik görevlisi 14 kişi öldürüldü, 1 güvenlik görevlisi yaralandı.
5 Ağustos 1995 - PKK militanları Hatay'ın Hassa ilçesine bağlı Akbez beldesine roket atarlar ile saldırı gerçekleştirdi. Silahlı saldırıda 3’ü çocuk 8 kişi öldü, 4 kişi yaralandı.
1994 PKK Katliamları
21 Ocak 1994 - Mardin'in Ormancık köyüne düzenlenen silahlı saldırıda 16 vatandaş öldürüldü, 4 kişide yaralandı.
28 Ocak 1994 - PKK'nın Zeli kampı savaş uçaklarınca bombalandı. Hava harekatında 600 PKK'lı öldürüldüğü açıklandı.
29 Ocak 1994 - Türk Ordusu'nun Irak'ın kuzeyine gerçekleştirdiği operasyonda 500–2000 librelik 132 bomba atıldı. 100 PKK'lı öldürüldü.
12 Şubat 1994 - PKK'lıların Tuzla tren istasyonundaki bir çöp kutusuna yerleştirdiği bombanın patlaması sonucu, 5'i Tuzla Piyade Okulu yedek subay öğrencisi 6 kişi hayatını kaybetti, 16 askeri öğrenci ve 11 er yaralandı.
18 Mayıs 1994 - Kuzey Irak'ta bulunan Zeli kampı Türk savaş uçakları tarafından bombaladı. 92 PKK'lı öldürüldü.
26 Temmuz 1994 - Kuzey Irak'a yönelik hava harekatında 70 PKK militanı öldürüldü.
3 Ağustos 1994 - Türk savaş uçakları tarafından düzenlenen operasyonda 120'yi aşkın PKK üyesi öldürüldü.
30 Aralık 1994 - The Marmara Oteli’nin pastahanesinde patlayan bomba sonucu yazar Onat Kutlar ve arkeolog Yasemin Cebenoyan yaşamını yitirdi. Başta saldırıyı İBDA-C örgütü üstlenirken, soruşturmanın ilerlemesiyle beraber olayın bir PKK eylemi olduğu açıklandı.
29 Ocak 1994 - Türk Ordusu'nun Irak'ın kuzeyine gerçekleştirdiği operasyonda 500–2000 librelik 132 bomba atıldı. 100 PKK'lı öldürüldü.
12 Şubat 1994 - PKK'lıların Tuzla tren istasyonundaki bir çöp kutusuna yerleştirdiği bombanın patlaması sonucu, 5'i Tuzla Piyade Okulu yedek subay öğrencisi 6 kişi hayatını kaybetti, 16 askeri öğrenci ve 11 er yaralandı.
18 Mayıs 1994 - Kuzey Irak'ta bulunan Zeli kampı Türk savaş uçakları tarafından bombaladı. 92 PKK'lı öldürüldü.
26 Temmuz 1994 - Kuzey Irak'a yönelik hava harekatında 70 PKK militanı öldürüldü.
3 Ağustos 1994 - Türk savaş uçakları tarafından düzenlenen operasyonda 120'yi aşkın PKK üyesi öldürüldü.
30 Aralık 1994 - The Marmara Oteli’nin pastahanesinde patlayan bomba sonucu yazar Onat Kutlar ve arkeolog Yasemin Cebenoyan yaşamını yitirdi. Başta saldırıyı İBDA-C örgütü üstlenirken, soruşturmanın ilerlemesiyle beraber olayın bir PKK eylemi olduğu açıklandı.
1993 PKK katliamları
4 Haziran 1993 - PKK'lılar Hakkâri ve Bingöl’de köy bastı. Saldırılarda 7 kişi öldürüldü 3 kadın kaçırıldı.
15 Haziran 1993 - PKK, Bingöl’e bağlı Ilıcalar Bucağı Üçpınar köyü ve Siirt’in Şirvan ilçesine bağlı Gözlüce köyünü roketatarla bastı. Silahlı saldırıda 9 kişi öldü, 4 kişi kaçırıldı. Aynı gün Siirt-Eruh karayolunda bir sağlık memuru da kurşuna dizilerek öldürüldü.
5 Temmuz 1993 - (Ana madde: Başbağlar Katliamı) Erzincan'ın Başbağlar köyüne yapılan silahlı saldırı sonucunda 33 kişi öldürüldü ve köydeki 57 ev ateşe verildi. 3 vatandaş saldırıdan yaralı olarak kurtuldu.
18 Temmuz 1993 - PKK, Van'ın Bahçesaray ilçesine bağlı Sündüzlü yaylasında silahlı saldırı gerçekleştirdi. Olayda 24 kişi öldürüldü, 1 kişi yaralandı.
4 Ağustos 1993 - Bir grup PKK'lı Bitlis’in Mutki ilçesine bağlı Yenidoğan ve Kavakbaşı köyleri arasında yol kesti. Durdurdukları iki yolcu minibüsünde bulunan toplam 15 kişiyi kurşuna dizerek öldürdüler. Saldırıda 13 kişi yaralandı.
10 Ağustos 1993 - PKK militanları Bingöl’ün Genç ilçesi yakınlarında bir yolcu minibüsünü pusuya düşürdü. Saldırıda 8 yolcu öldürüldü, 10 yolcu yaralandı
29 Ağustos 1993 - Van’ın Çaldıran ilçesinde 4 PKK'lı öldürüldü. Kocaeli’de PKK’ya yönelik gerçekleştirlen operasyon kapsamında aralarında DEP Gebze İlçe Başkanı’nın da bulunduğu 16 kişi gözaltına alındı. PKK'lılar Elazığ’ın Kovancılar ilçesinde baskın yaptıkları köyde, kaçırdıkları 14 kişiden 9’u öldü.
30 Eylül 1993 - PKK üyeleri, Batman’ın Kozluk ilçesinde bir mezraya yaptıkları baskında, köy korucusu bir aileden 7 kişiyi öldürdü, 3 kişiyi yaraladı.
4 Ekim 1993 - PKK militanlarının Mardin’in Midyat ilçesindeki köy yoluna döşedikleri mayına bir yolcu minibüsünün çarpması sonucunda 26 kişi öldü, 4 kişi yaralandı.
4 Ekim 1993 - Siirt'in Şirvan ilçesine bağlı Deltepe köyüne PKK'lılar tarafından düzenlenen silahlı saldırıda 33 kişi öldürüldü 10 kişi yaralandı.
5 Ekim 1993 - Hakkari, Siirt ve Batman’daki çeşitli köy ve mezralara PKK'lılar tarafında düzenlenen silahlı saldırılar düzenlendi ve 22 ev ateşe verildi. Aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 35 kişi öldürüldü, 10 kişi yaralandı, 22 ev yakıldı.
10 Ekim 1993 - Türk güvenlik Kuzey Irak'a operasyon düzenledi. 41 PKK üyesi ölü ele geçirildi.
21 Ekim 1993 - PKK militanları Derince köyünü bastı. Silahlı saldırıda 24 kişi öldürüldü, 7 kişi yaralandı.
25 Ekim 1993 - Erzurum'daki Çat ilçesine bağlı Yavi beldesine baskın yapıldı. PKK'lıların köy halkını bir kahvehaneye toplayarak PKK lehinde propaganda yaptıkları ardından otomatik silahlar ile tarandıkları öğrenildi. Saldırıda 35 kişi öldü, 50 kadar kişi de yaralandı.
30 Ekim 1993 - Bir grup PKK'lı Erzurum’un Pasinler ilçesine bağlı Çiçekli köyüne baskın düzenledi. Saldırılarda 6 kişi öldü, 5’i ağır 13 kişi yaralandı.
30 Kasım 1993 - Türk savaş uçaklarının Kuzey Irak'taki 9 PKK kampına yönelik operasyonunda 40'ı aşkın PKK'lı öldürüldü.
13 Aralık 1993 - Irak sınırında yer alan bir jandarma karakolunu baskın düzenleme hazırlığındaki bir grup PKK'lı tuzağa düşürüldü. Çatışmada 30 PKK'lı öldürüldü.
18 Aralık 1993 - Türk savaş uçakları, Irak'ın kuzeyinden Türkiye'ye geçmek isteyen konvoyu bombalayarak 200 civarında PKK'lıya büyük kayıp verdirdi.
20 Aralık 1993 - Türk komandoları Kuzey Irak'ta 27 PKK'lı öldürdü.
29 Aralık 1993 - PKK'lıların Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin öğrenci kafeteryasına yerleştirdiği 2 bombanın patlaması sonucunda 23 öğrenci yaralandı.
5 Temmuz 1993 - (Ana madde: Başbağlar Katliamı) Erzincan'ın Başbağlar köyüne yapılan silahlı saldırı sonucunda 33 kişi öldürüldü ve köydeki 57 ev ateşe verildi. 3 vatandaş saldırıdan yaralı olarak kurtuldu.
18 Temmuz 1993 - PKK, Van'ın Bahçesaray ilçesine bağlı Sündüzlü yaylasında silahlı saldırı gerçekleştirdi. Olayda 24 kişi öldürüldü, 1 kişi yaralandı.
4 Ağustos 1993 - Bir grup PKK'lı Bitlis’in Mutki ilçesine bağlı Yenidoğan ve Kavakbaşı köyleri arasında yol kesti. Durdurdukları iki yolcu minibüsünde bulunan toplam 15 kişiyi kurşuna dizerek öldürdüler. Saldırıda 13 kişi yaralandı.
10 Ağustos 1993 - PKK militanları Bingöl’ün Genç ilçesi yakınlarında bir yolcu minibüsünü pusuya düşürdü. Saldırıda 8 yolcu öldürüldü, 10 yolcu yaralandı
29 Ağustos 1993 - Van’ın Çaldıran ilçesinde 4 PKK'lı öldürüldü. Kocaeli’de PKK’ya yönelik gerçekleştirlen operasyon kapsamında aralarında DEP Gebze İlçe Başkanı’nın da bulunduğu 16 kişi gözaltına alındı. PKK'lılar Elazığ’ın Kovancılar ilçesinde baskın yaptıkları köyde, kaçırdıkları 14 kişiden 9’u öldü.
30 Eylül 1993 - PKK üyeleri, Batman’ın Kozluk ilçesinde bir mezraya yaptıkları baskında, köy korucusu bir aileden 7 kişiyi öldürdü, 3 kişiyi yaraladı.
4 Ekim 1993 - PKK militanlarının Mardin’in Midyat ilçesindeki köy yoluna döşedikleri mayına bir yolcu minibüsünün çarpması sonucunda 26 kişi öldü, 4 kişi yaralandı.
4 Ekim 1993 - Siirt'in Şirvan ilçesine bağlı Deltepe köyüne PKK'lılar tarafından düzenlenen silahlı saldırıda 33 kişi öldürüldü 10 kişi yaralandı.
5 Ekim 1993 - Hakkari, Siirt ve Batman’daki çeşitli köy ve mezralara PKK'lılar tarafında düzenlenen silahlı saldırılar düzenlendi ve 22 ev ateşe verildi. Aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 35 kişi öldürüldü, 10 kişi yaralandı, 22 ev yakıldı.
10 Ekim 1993 - Türk güvenlik Kuzey Irak'a operasyon düzenledi. 41 PKK üyesi ölü ele geçirildi.
21 Ekim 1993 - PKK militanları Derince köyünü bastı. Silahlı saldırıda 24 kişi öldürüldü, 7 kişi yaralandı.
25 Ekim 1993 - Erzurum'daki Çat ilçesine bağlı Yavi beldesine baskın yapıldı. PKK'lıların köy halkını bir kahvehaneye toplayarak PKK lehinde propaganda yaptıkları ardından otomatik silahlar ile tarandıkları öğrenildi. Saldırıda 35 kişi öldü, 50 kadar kişi de yaralandı.
30 Ekim 1993 - Bir grup PKK'lı Erzurum’un Pasinler ilçesine bağlı Çiçekli köyüne baskın düzenledi. Saldırılarda 6 kişi öldü, 5’i ağır 13 kişi yaralandı.
30 Kasım 1993 - Türk savaş uçaklarının Kuzey Irak'taki 9 PKK kampına yönelik operasyonunda 40'ı aşkın PKK'lı öldürüldü.
13 Aralık 1993 - Irak sınırında yer alan bir jandarma karakolunu baskın düzenleme hazırlığındaki bir grup PKK'lı tuzağa düşürüldü. Çatışmada 30 PKK'lı öldürüldü.
18 Aralık 1993 - Türk savaş uçakları, Irak'ın kuzeyinden Türkiye'ye geçmek isteyen konvoyu bombalayarak 200 civarında PKK'lıya büyük kayıp verdirdi.
20 Aralık 1993 - Türk komandoları Kuzey Irak'ta 27 PKK'lı öldürdü.
29 Aralık 1993 - PKK'lıların Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin öğrenci kafeteryasına yerleştirdiği 2 bombanın patlaması sonucunda 23 öğrenci yaralandı.
Ben iki Abdullah sevdim
Eski Özel Harekatçı Ayhan Çarkın konuştu: İki Abdullah'ı sevdim. Çatlı ve Öcalan. Hakikat komisyonu kurulsun her şeyi anlatacağım.
Türkiye , 3 Kasım 1996 gecesi Susurluk’ta meydana gelen kazayla birlikte ‘siyasetçi-mafya-polis’ ilişkileriyle tanışırken, aynı olay Özel Tim’ci Ayhan Çarkın için de yeni bir dönemecin başlangıcı oldu. Susurluk davasında ‘çete üyeliği’nden 4 yıl ceza alan Ayhan Çarkın, Güneydoğu ’da görev yapıp kendi deyimiyle ‘katil’ olduğu çatışmaların ardından, önceki gün Nevruz mitingindeydi. İstanbul Kazlıçeşme’deki BDP mitingine katılan Çarkın, daha sonra kendisini bulan Radikal ’e çarpıcı açıklamalar yaptı. Söz Çarkın’da:
Bu ateş hepimizi yakacak
Ben 1986’da Güneydoğu’ya ilk gönderilen 320 kişilik Özel Harekât grubu içindeydim. 1990’a kadar bölgede kaldım. Hepimiz kana bulaşmıştık. Öyle korkunç şeyler yapıldı ki o halka. Gittiğimizde baktık adamın biri gelmiş, çoluğun çocuğun içinde adamın birini çırılçıplak soymuş. Milleti köy ortasında toplamış dayak atıyor. Bir Kürt’ü PKK ’lı diye çırılçıplak soyan bir zihniyet nedir? Bunlar Atatürk ’ün askeri olamaz. Bunun adı terörle mücadele değildi, bunun adı ihanetti. Ben bu halka (Kürtler) uçak kullanıldığını gördüm. Top kullanıyorsun, tank kullanıyorsun, mayınlar kullanıyorsun halkına karşı. Bu ateş hepimizi yakacak. B.. yedirdik bu millete. Tırnaklarını söktük, dilini yasakladık, biz bunu yaptık. Ama Kürt halkından rica ediyorum bizim bayrağımıza saygısızlık yapmayın, bu bayrağa en azından siz sahip çıkın. Bu bayrağın en çok Kürtlere ihtiyacı var. Kürt halkı bizim onurumuz, omurgamız, gururumuz. Bir özür dilememiz lazım Kürtlerden... Şimdi her tarafta toplu mezarlar çıkıyor. İster gerilla de ister terörist. Bu toplu mezarlar bu ülkenin ayıbıdır.
Öcalan’a saygı duyuyorum
Adam bağırıyor yıllardır İmralı’da. Ben de buradan bağırıyorum şu anda. Öcalan’a saygı duyuyorum. Ben onun liderlik vasfına saygı duydum. Kan dursun istiyor. Öcalan şimdiye kadar Türk bayrağına, Türk halkına saygısızlık ettirmedi. Ben iki Abdullah sevdim bu hayatta. Biri Abdullah Öcalan , diğeri Abdullah Çatlı. Bunlar lider vasıflı insanlardı. Ne olur bu ülkeye yardım etsin Kürtler. Abdullah Öcalan’a sesleniyorum: Türkiye’ye sahip çık, yardım et.
Çeteler katliam yaptı
Dehşet şeyler yaşandı o bölgede. 1986’da gittik oraya. Bir yıl sonra Mardin Ömerli’ye bağlı Pınarcık Köyü’nde bir katliam yaşandı. 16’sı çocuk 30 kişi katledilmişti. O köye gittim, kan barut kokusu vardı her tarafta. Pınarcık katliamını provokasyon amaçlı JİTEM’in oluşturduğu gruplar yaptı. Çoğu çocuk 30 insan. Bir çocuğun cansız bedeni kollarımdaydı (ağlıyor)… O insanları örgüt öldürmedi. Bu kanı döken başkasıydı. Başbağlar katliamı, Bilan kazası olayı, Jave köyleri…Aynı ekip yaptı bunları. Başbağlar katliamı kesinlikle Ergenekon zihniyeti ürünüdür.
Benim girdiğim tüm silahlı çatışmalarda imzam vardır. Bu işte bir adalet varsa ben o işte varım. Kimlerle çalışmışsam onlara da her şeyi sormaya hakkı vardır insanların. Hiçbir yere kaçmayacağım. Öcalan’ın önerdiği hakikatleri araştırma komisyonu açılsın, namusum ve şerefim üzerine yemin ediyorum gider her şeyi anlatırım. Benimle birlikte olanları, bu ülkeye ihanet edenleri söyleyeceğime yemin ediyorum. Ama o komisyona başkaları da gelmeli. Mehmet Ağar , İbrahim Şahin ve daha başkaları da gelmeli.
Şahin beni kandıramaz
Ben İstanbul’daki her baskında vardım. Perpa baskınında bir kız öldü, infaz edildi. Ben silahlı çatışmadaydım o esnada. Orada başka bir Ayhan vardı, o vurdu kızı. Sabahat Karataş olayında (Çiftehavuzlar) ben vardım. İbrahim Şahin’in yanındaydım. Bahçelievler’deki çatışmada imzamı attım. 15 kişi ölmüştü orada. Hata yaptıysam bedelini ödemeye hazırım. Ama emri kim veriyorsa katil odur. Ben tiksindim bu olanlardan.
Şimdi o dönem bize başkanlık yapan İbrahim Şahin’in şu anki halini görüyorum da çıldırıyorum. Adli Tıp’ta rapor peşinde. Hafıza kaybı yaşıyormuş. Biz onun odasına girmeden önce salavat getirirdik. Şimdi düştüğü duruma bakın! Beni kandıramazsın İbrahim Şahin. O alacağın deli raporunun arkasına sığınamazsın. Çünkü tüm cevaplar onda. Mehmet Ağar da çıksın hesabını versin.
Ergenekon dışarıda
Ergenekon bizim hepimizin çıkış noktası. Bizim çıkış noktamızdır. Ergenekon’dan şu anda kimse içeride değil. Hepsi dışarıda. Veli Küçük’ün Dağlık Karabağ’la da alakası var. Orada da bir Ergenekon var.
Kamyonla ihaneti anladım
Herkesin bir dönüm noktası vardır. Benim hayatımın kırılma noktası Susurluk kazası sonrası oldu. Kamyon çarptı kendime geldim. Olay yerine gittim arkadaşımı (Abdullah Çatlı) aldım ambulansa koydum. Çıplak bedenini öpe koklaya Nevşehir’e kadar götürdüm. Sonra da ellerimle toprağa verdim. Çatlı ve diğerleri o arabada öldürüldü… O kazadan sonra ihanete uğradığımızı anladım.
Arkadaşlar konuşsun
Ben Nevruz’a eşimle, çocuklarımla, arkadaşlarımla gittim. Ben oraya Türk olarak gittim, ‘katil’ olarak gittim. Ta kürsüye kadar gittim. ‘Beni konuşturacaksınız’ dedim. Beni bugün burada konuşturan vicdandır. Kendi içimdeki karanlıktan kurtulmak istiyorum. Şimdi o beraber görev yaptığımız arkadaşlarıma sesleniyorum. Siz de çıkın anlatın tüm bildiklerinizi. Artık konuşmak lazım.
2002’de ‘çete yoktur’ dedi şimdi ‘anlatmaya’ hazır
Ayhan Çarkın’ın Radikal’e anlattıkları ile 10 Şubat 2002 günü Hürriyet ’te çıkan röportajı arasında önemli farklar oluştu.
9 yıl önce Ayşe Arman ’a konuşan Çarkın, ‘tetikçilik’, ‘Susurluk’, ‘köy baskınları’ gibi konularda bugünkünden farklı açıklamalar yapmıştı. Önemli konularda 2 ayrı Çarkın açıklamaları şöyle:
91 cinayet suçlaması
10 Şubat 2002: 91 cinayetle suçlanan Çarkın o zaman ‘katil’ değil devlet görevlisi olduğunu vurguluyor, mesleğini, ‘ölmemek için bertaraf etmek’ diye tanımlıyordu: “Cinayet işlemedik. İşleseydik kaçardık. Cinayet, masum, kendini savunamayan insanları öldürmektir. Bizim Güneydoğu’da işlediklerimiz cinayet değil. Şartlar eşit. Karşı tarafta devlete hainlik yapanlar... Ve tabii biz de kendi savunma mekanizmamızı oluşturduk. Türkiye Cumhuriyeti bize bu yetkiyi veriyordu. Öldürdüğüm insanların çetelesini tutmadım.
22 Mart 2011: Güneydoğu’da ilk gönderilen 320 kişilik Özel Harekat grubundaydım. Korkunç şeyler yaşandı o bölgede. Hepimiz kana bulaşmıştık. Bir köye gittiğimizde baktık adamın biri gelmiş, çoluğunun çocuğunun içinde bir adamı çırılçıplak soyuyor, toplamış dayak atıyor. Atatürk’ün askerleri bunu nasıl yapar?
Susurluk çetesi
10 Şubat 2002: Susurluk çetesi diye bir çete olduğuna inanmıyorum. Devletten çete olmaz. Asıl çete, bunu rapor haline getirip benim devletimde çete vardır diyenler. Kim onlar? Siyasiler. Susurluk raporunun altına kimler imza atmışsa, onlar. Bu rapor sayesinde bütün terörist örgütler Avrupa ülkelerinden sığınma hakkı talep edecek. Diyecekler ki, Türkiye Cumhuriyeti Devleti denilen bir şey yok kardeşim, orada çete var. Saçma! Varsa bile, o çeteyi bu şekilde ortaya çıkartamazsın. O çete biz değiliz!.
22 Mart 2011: Bize başkanlık yapan İbrahim Şahin şimdi deli raporu peşinde. Beni kandıramazsın Şahin. Mehmet Ağar da çıksın hesabını versin. Şimdi onu koruyanlar, arkasında katiller var. Asıl Ergenekon dışarıda. Susurluk kazasıyla ihanete uğradığımızı anladım. Çatlı ve diğerleri o arabada öldürüldü.
Köy katliamları
10 Şubat 2002: Bir buçuk aylık çocuğun cesedini elleriyle toplamış adamım ben. Kimse bana terörün haklılığını ispat edemez. Mavi Çarşı katliamında tencere tava çalanlar niye çıkmadı? Ya Pınarcı katliamı ya Milan Mezrası katliamı? 33 asker şehit edilirken, ekip otoları kurşunlanırken, gazeteciler ölürken bu temiz toplum havarileri neredeydiler?”
22 Mart 2011: Mardin’in Pınarcık Köyü’nde bir katliam yaşandı. Katliamı provokasyon amaçlı, JİTEM’in oluşturduğu gruplar yaptı. Çoğu çocuk 30 insan (ağlıyor). O insanları örgüt öldürmedi. Başbağlar katliamı, Bilan kazası olayı, Jave köyleri, hepsini aynı ekip yaptı. Başbağlar, Ergenekon zihniyeti ürünüdür
Hizmetle gurur
10 Şubat 2002: Ben yapmış olduğum hizmetlerle gurur duyuyorum. Tamam, polislikten ihraç oldum, attılar ama umursamıyorum. Neticede Memoli değiliz!
22 Mart 2011: Bu millete b.. yedirdiler. Kürtlerden özür dilenmeli. Hakikatleri araştırma komisyonu açılsın gider her şeyi anlatırım. Benimle birlikte olanları bu ülkeye ihanet edenleri söyleyeceğime yemin ediyorum.
Çok operasyonda ‘imzası’ var
Erzurum’lu olan 49 yaşındaki Ayhan Çarkın kendi ifadesiyle en çok operasyona ‘imzasını’ atan Özel Tim’ci olarak biliniyor. Çarkın’ın Özel Tim’e seçimini ise Yarbay Korkut Eken yaptı. Emniyetteki ‘mesai’si 19 yıl sürdü. 1986’da, Güneydoğu’ya ilk giden 320 kişilik Özel Harekat ekibi içinde yer aldı. Bölgede 5 yıla yakın kadar dağ-bayır insan avında olan Çarkın’ın içinde bulunduğu ev baskınlarında kimsenin sağ çıkamadığı söyleniyordu. 1990’lı yılların başında İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde çalışmaya başladı. Çiftehavuzlar, Perpa ve Bahçelievler’de sol gruplara yönelik operasyonların hepsinde yer aldı. Çarkın, kaç kişi öldürdüğü yönündeki soruya “Öldürdüğüm insanların çetelesini tutmadım” diyor.
Kumarhaneler kralı Ömer Lütfi Topal cinayetinde yer aldığı gerekçesiyle gözaltına alınan Çarkın, Susurluk kazasında yaralı kurtulan DYP’li Milletvekili Sedat Bucak’ın altı korumasından biriydi. Çarkın Susurluk davasında İstanbul DGM tarafından Ocak 1997’de tutuklandı. 4 yıl ceza aldı, 291 gün hapis yattı.
Türkiye , 3 Kasım 1996 gecesi Susurluk’ta meydana gelen kazayla birlikte ‘siyasetçi-mafya-polis’ ilişkileriyle tanışırken, aynı olay Özel Tim’ci Ayhan Çarkın için de yeni bir dönemecin başlangıcı oldu. Susurluk davasında ‘çete üyeliği’nden 4 yıl ceza alan Ayhan Çarkın, Güneydoğu ’da görev yapıp kendi deyimiyle ‘katil’ olduğu çatışmaların ardından, önceki gün Nevruz mitingindeydi. İstanbul Kazlıçeşme’deki BDP mitingine katılan Çarkın, daha sonra kendisini bulan Radikal ’e çarpıcı açıklamalar yaptı. Söz Çarkın’da:
Bu ateş hepimizi yakacak
Ben 1986’da Güneydoğu’ya ilk gönderilen 320 kişilik Özel Harekât grubu içindeydim. 1990’a kadar bölgede kaldım. Hepimiz kana bulaşmıştık. Öyle korkunç şeyler yapıldı ki o halka. Gittiğimizde baktık adamın biri gelmiş, çoluğun çocuğun içinde adamın birini çırılçıplak soymuş. Milleti köy ortasında toplamış dayak atıyor. Bir Kürt’ü PKK ’lı diye çırılçıplak soyan bir zihniyet nedir? Bunlar Atatürk ’ün askeri olamaz. Bunun adı terörle mücadele değildi, bunun adı ihanetti. Ben bu halka (Kürtler) uçak kullanıldığını gördüm. Top kullanıyorsun, tank kullanıyorsun, mayınlar kullanıyorsun halkına karşı. Bu ateş hepimizi yakacak. B.. yedirdik bu millete. Tırnaklarını söktük, dilini yasakladık, biz bunu yaptık. Ama Kürt halkından rica ediyorum bizim bayrağımıza saygısızlık yapmayın, bu bayrağa en azından siz sahip çıkın. Bu bayrağın en çok Kürtlere ihtiyacı var. Kürt halkı bizim onurumuz, omurgamız, gururumuz. Bir özür dilememiz lazım Kürtlerden... Şimdi her tarafta toplu mezarlar çıkıyor. İster gerilla de ister terörist. Bu toplu mezarlar bu ülkenin ayıbıdır.
Öcalan’a saygı duyuyorum
Adam bağırıyor yıllardır İmralı’da. Ben de buradan bağırıyorum şu anda. Öcalan’a saygı duyuyorum. Ben onun liderlik vasfına saygı duydum. Kan dursun istiyor. Öcalan şimdiye kadar Türk bayrağına, Türk halkına saygısızlık ettirmedi. Ben iki Abdullah sevdim bu hayatta. Biri Abdullah Öcalan , diğeri Abdullah Çatlı. Bunlar lider vasıflı insanlardı. Ne olur bu ülkeye yardım etsin Kürtler. Abdullah Öcalan’a sesleniyorum: Türkiye’ye sahip çık, yardım et.
Çeteler katliam yaptı
Dehşet şeyler yaşandı o bölgede. 1986’da gittik oraya. Bir yıl sonra Mardin Ömerli’ye bağlı Pınarcık Köyü’nde bir katliam yaşandı. 16’sı çocuk 30 kişi katledilmişti. O köye gittim, kan barut kokusu vardı her tarafta. Pınarcık katliamını provokasyon amaçlı JİTEM’in oluşturduğu gruplar yaptı. Çoğu çocuk 30 insan. Bir çocuğun cansız bedeni kollarımdaydı (ağlıyor)… O insanları örgüt öldürmedi. Bu kanı döken başkasıydı. Başbağlar katliamı, Bilan kazası olayı, Jave köyleri…Aynı ekip yaptı bunları. Başbağlar katliamı kesinlikle Ergenekon zihniyeti ürünüdür.
Benim girdiğim tüm silahlı çatışmalarda imzam vardır. Bu işte bir adalet varsa ben o işte varım. Kimlerle çalışmışsam onlara da her şeyi sormaya hakkı vardır insanların. Hiçbir yere kaçmayacağım. Öcalan’ın önerdiği hakikatleri araştırma komisyonu açılsın, namusum ve şerefim üzerine yemin ediyorum gider her şeyi anlatırım. Benimle birlikte olanları, bu ülkeye ihanet edenleri söyleyeceğime yemin ediyorum. Ama o komisyona başkaları da gelmeli. Mehmet Ağar , İbrahim Şahin ve daha başkaları da gelmeli.
Şahin beni kandıramaz
Ben İstanbul’daki her baskında vardım. Perpa baskınında bir kız öldü, infaz edildi. Ben silahlı çatışmadaydım o esnada. Orada başka bir Ayhan vardı, o vurdu kızı. Sabahat Karataş olayında (Çiftehavuzlar) ben vardım. İbrahim Şahin’in yanındaydım. Bahçelievler’deki çatışmada imzamı attım. 15 kişi ölmüştü orada. Hata yaptıysam bedelini ödemeye hazırım. Ama emri kim veriyorsa katil odur. Ben tiksindim bu olanlardan.
Şimdi o dönem bize başkanlık yapan İbrahim Şahin’in şu anki halini görüyorum da çıldırıyorum. Adli Tıp’ta rapor peşinde. Hafıza kaybı yaşıyormuş. Biz onun odasına girmeden önce salavat getirirdik. Şimdi düştüğü duruma bakın! Beni kandıramazsın İbrahim Şahin. O alacağın deli raporunun arkasına sığınamazsın. Çünkü tüm cevaplar onda. Mehmet Ağar da çıksın hesabını versin.
Ergenekon dışarıda
Ergenekon bizim hepimizin çıkış noktası. Bizim çıkış noktamızdır. Ergenekon’dan şu anda kimse içeride değil. Hepsi dışarıda. Veli Küçük’ün Dağlık Karabağ’la da alakası var. Orada da bir Ergenekon var.
Kamyonla ihaneti anladım
Herkesin bir dönüm noktası vardır. Benim hayatımın kırılma noktası Susurluk kazası sonrası oldu. Kamyon çarptı kendime geldim. Olay yerine gittim arkadaşımı (Abdullah Çatlı) aldım ambulansa koydum. Çıplak bedenini öpe koklaya Nevşehir’e kadar götürdüm. Sonra da ellerimle toprağa verdim. Çatlı ve diğerleri o arabada öldürüldü… O kazadan sonra ihanete uğradığımızı anladım.
Arkadaşlar konuşsun
Ben Nevruz’a eşimle, çocuklarımla, arkadaşlarımla gittim. Ben oraya Türk olarak gittim, ‘katil’ olarak gittim. Ta kürsüye kadar gittim. ‘Beni konuşturacaksınız’ dedim. Beni bugün burada konuşturan vicdandır. Kendi içimdeki karanlıktan kurtulmak istiyorum. Şimdi o beraber görev yaptığımız arkadaşlarıma sesleniyorum. Siz de çıkın anlatın tüm bildiklerinizi. Artık konuşmak lazım.
2002’de ‘çete yoktur’ dedi şimdi ‘anlatmaya’ hazır
Ayhan Çarkın’ın Radikal’e anlattıkları ile 10 Şubat 2002 günü Hürriyet ’te çıkan röportajı arasında önemli farklar oluştu.
9 yıl önce Ayşe Arman ’a konuşan Çarkın, ‘tetikçilik’, ‘Susurluk’, ‘köy baskınları’ gibi konularda bugünkünden farklı açıklamalar yapmıştı. Önemli konularda 2 ayrı Çarkın açıklamaları şöyle:
91 cinayet suçlaması
10 Şubat 2002: 91 cinayetle suçlanan Çarkın o zaman ‘katil’ değil devlet görevlisi olduğunu vurguluyor, mesleğini, ‘ölmemek için bertaraf etmek’ diye tanımlıyordu: “Cinayet işlemedik. İşleseydik kaçardık. Cinayet, masum, kendini savunamayan insanları öldürmektir. Bizim Güneydoğu’da işlediklerimiz cinayet değil. Şartlar eşit. Karşı tarafta devlete hainlik yapanlar... Ve tabii biz de kendi savunma mekanizmamızı oluşturduk. Türkiye Cumhuriyeti bize bu yetkiyi veriyordu. Öldürdüğüm insanların çetelesini tutmadım.
22 Mart 2011: Güneydoğu’da ilk gönderilen 320 kişilik Özel Harekat grubundaydım. Korkunç şeyler yaşandı o bölgede. Hepimiz kana bulaşmıştık. Bir köye gittiğimizde baktık adamın biri gelmiş, çoluğunun çocuğunun içinde bir adamı çırılçıplak soyuyor, toplamış dayak atıyor. Atatürk’ün askerleri bunu nasıl yapar?
Susurluk çetesi
10 Şubat 2002: Susurluk çetesi diye bir çete olduğuna inanmıyorum. Devletten çete olmaz. Asıl çete, bunu rapor haline getirip benim devletimde çete vardır diyenler. Kim onlar? Siyasiler. Susurluk raporunun altına kimler imza atmışsa, onlar. Bu rapor sayesinde bütün terörist örgütler Avrupa ülkelerinden sığınma hakkı talep edecek. Diyecekler ki, Türkiye Cumhuriyeti Devleti denilen bir şey yok kardeşim, orada çete var. Saçma! Varsa bile, o çeteyi bu şekilde ortaya çıkartamazsın. O çete biz değiliz!.
22 Mart 2011: Bize başkanlık yapan İbrahim Şahin şimdi deli raporu peşinde. Beni kandıramazsın Şahin. Mehmet Ağar da çıksın hesabını versin. Şimdi onu koruyanlar, arkasında katiller var. Asıl Ergenekon dışarıda. Susurluk kazasıyla ihanete uğradığımızı anladım. Çatlı ve diğerleri o arabada öldürüldü.
Köy katliamları
10 Şubat 2002: Bir buçuk aylık çocuğun cesedini elleriyle toplamış adamım ben. Kimse bana terörün haklılığını ispat edemez. Mavi Çarşı katliamında tencere tava çalanlar niye çıkmadı? Ya Pınarcı katliamı ya Milan Mezrası katliamı? 33 asker şehit edilirken, ekip otoları kurşunlanırken, gazeteciler ölürken bu temiz toplum havarileri neredeydiler?”
22 Mart 2011: Mardin’in Pınarcık Köyü’nde bir katliam yaşandı. Katliamı provokasyon amaçlı, JİTEM’in oluşturduğu gruplar yaptı. Çoğu çocuk 30 insan (ağlıyor). O insanları örgüt öldürmedi. Başbağlar katliamı, Bilan kazası olayı, Jave köyleri, hepsini aynı ekip yaptı. Başbağlar, Ergenekon zihniyeti ürünüdür
Hizmetle gurur
10 Şubat 2002: Ben yapmış olduğum hizmetlerle gurur duyuyorum. Tamam, polislikten ihraç oldum, attılar ama umursamıyorum. Neticede Memoli değiliz!
22 Mart 2011: Bu millete b.. yedirdiler. Kürtlerden özür dilenmeli. Hakikatleri araştırma komisyonu açılsın gider her şeyi anlatırım. Benimle birlikte olanları bu ülkeye ihanet edenleri söyleyeceğime yemin ediyorum.
Çok operasyonda ‘imzası’ var
Erzurum’lu olan 49 yaşındaki Ayhan Çarkın kendi ifadesiyle en çok operasyona ‘imzasını’ atan Özel Tim’ci olarak biliniyor. Çarkın’ın Özel Tim’e seçimini ise Yarbay Korkut Eken yaptı. Emniyetteki ‘mesai’si 19 yıl sürdü. 1986’da, Güneydoğu’ya ilk giden 320 kişilik Özel Harekat ekibi içinde yer aldı. Bölgede 5 yıla yakın kadar dağ-bayır insan avında olan Çarkın’ın içinde bulunduğu ev baskınlarında kimsenin sağ çıkamadığı söyleniyordu. 1990’lı yılların başında İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde çalışmaya başladı. Çiftehavuzlar, Perpa ve Bahçelievler’de sol gruplara yönelik operasyonların hepsinde yer aldı. Çarkın, kaç kişi öldürdüğü yönündeki soruya “Öldürdüğüm insanların çetelesini tutmadım” diyor.
Kumarhaneler kralı Ömer Lütfi Topal cinayetinde yer aldığı gerekçesiyle gözaltına alınan Çarkın, Susurluk kazasında yaralı kurtulan DYP’li Milletvekili Sedat Bucak’ın altı korumasından biriydi. Çarkın Susurluk davasında İstanbul DGM tarafından Ocak 1997’de tutuklandı. 4 yıl ceza aldı, 291 gün hapis yattı.
Başbağlar Katliamı 1993
Başbağlar Katliamı ya da Başbağlar Baskını, 5 Temmuz 1993'de, Erzincan'ın Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar Köyü'nde PKK tarafından 33 sivilin öldürüp köyün ateşe verildiği olay. PKK lideri Abdullah Öcalan olaydan habersiz olduğunu ve olayın sorumlusunun Dr. Baran kod adlı bir PKK sorumlusu olduğunu ifade ederek, katliamı PKK'nın düzenlediğini kabul etmiştir..
Akşam üzeri 100'e yakın PKK mensubu köyü bastı. Ezanın okunduğu sırada camiye giren örgüt mensupları cemaati zorla dışarı çıkardı. 1.5 saat örgüt propagandası yaptıktan sonra tüm erkekler kurşuna dizildi, burada 29 kişi öldü. Daha sonra köy ateşe verildi ve 214 ev, köy okulu, köy camii, halkevi yakıldı. Yakılan evlerde saklanan 1'i kadın 4 kişi de yanarak can verdi.
Olaylarla ilgili olarak 20 kişi gözaltına alındı ve haklarında idam ile çeşitli sürelerde hapis cezası istemiyle dava açıldı. Sanıkların 18'i bu davalardan beraat etti, 2'si mahkûm edildi.
PKK Nedir?
Kürt kökenli yazar Kemal Burkay, devlet desteğiyle kurulduğunu söylediği PKK'nın lideri Öcalan'ın idam edilmeme sebebini bakın nasıl açıkladı.
Kürt kökenli yazar Kemal Burkay, terör örgütü PKK'nın devlet desteğiyle kurulduğunu iddia ederek, Abdullah Öcalan'ın 'devlete hizmet' karşılığında idam edilmediğini savundu.
Kanal A'da yayınlanan bir programa katılan Burkay, terör örgütü PKK ve terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan ile ilgili önemli açıklamalar yaptı. PKK'yı 'derin devlet'in kurdurduğunu ve bunu birçok devlet yetkilisinden duyduğunu ileri süren Burkay, "Bazı ilerici, demokrat yargıçlar, savcılar, kaymakamlar PKK için 'arkasında devlet var' diyorlardı. Bunu açıkça söylüyorlardı. Birden bire silahlandı bu grup. Cinayet işleyenler bir kapıdan alınıp diğer kapıdan bırakılıyordu" dedi.
Öcalan'ın, PKK'yı devletin parası ve elemanı ile kurduğu ve 3 yıl süreyle her denileni yaptığını itiraf ettiğini söyleyen Burkay, "Öcalan Suriye'ye geçtikten sonra Suriye'nin denetimine girdi PKK. Ama Türkiye ile istihbarat örgütleriyle ilişkileri koptu mu? Sanmıyorum. Çünkü 12 Eylül sonrası 1984-1987'lerde yurtdışında da bize ve diğer Kürt örgütlerine, sol örgütlere yönelik saldırılar yurtdışında da devam etti. Kadrolarımızı vurdular. Yurtdışında cuntaya karşı mücadele eden, Türkiye'deki demokrasi güçleriyle dayanışma gösteren, siyaset yapan, kültürel çalışma yapan seçkin insanlara yöneldi PKK" şeklinde konuştu.
Terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın Şam'da yaptıkları görüşmede kendisine önemli bir itirafta bulunduğunu belirten Burkay, "Suriye'de iken Öcalan istihbaratın denetimindeydi. Önce askeri istihbarat, daha sonra Esad ailesinden Cemil Esad tarafından yönetildi. Ben bunu bizzat Öcalan'dan duydum. Öcalan bana, 'Biz önce askeri istihbarata bağlıydık, sonra bizi Cemil Esad'a bağladılar' dedi. Bunu Kürt politikasıyla meşgul olan herkes bilir. Bazısı bunu açıkça söylemez" dedi.
"ÖCALAN 'HİZMETE HAZIRIM' DEDİ, İDAM KALDIRILDI"
Öcalan'ın yakalandıktan sonra, "Ben pişmanım, bundan sonra silah kullanmayacağım. PKK'yı dağdan indiririm, ne istiyorsanız yaparım" dediğini kaydeden Burkay, devletin idam cezasını da Öcalan'ın 'hizmet' etmesi için kaldırdığını öne sürdü.
Burkay, "Öcalan İmralı'da devlet tarafından destekleniyordu ve askeriye tarafından denetleniyordu. Ergenekoncu subaylarla muhataptı. Kendisine dikte edilenleri o da örgütüne dikte ediyordu. İdam edilmemesi hizmet teklif etmesinden geliyordu. Devlet bunu yararlı buldu. Öcalan vasıtasıyla PKK'yı kontrol etmek; bu nedenle de Öcalan'ı kullanma politikası benimsendi. Ve Öcalan İmralı'da kendisine söylenenlerle hareket etti. Örgütü de onu izledi" diye konuştu. 26.01.2012 (Rotahaber)
Kemal Burkay kimdir?
PKK'nın Başarıları
Aslında
başarı mı demek gerekiyor bilmiyorum ama yaşadığımız bu günlerde terör
örgütü başına bile Sayın denirken daha önce yaşananları hatırlamakta
yarar olduğunu düşünüyorum...
15 Eylül 1992 PKK halkı kurşuna diziyor
17 Eylül 1992 PKK, öğretmenleri hedef aldı
24 Ekim 1992 PKK'dan yine köy katliamı
Bingöl’ün
Solhan ilçesi Hazarşah köyü yakınlarında, bir otobüsü durduran
teröristler 19 yolcuyu kurşuna dizerek öldürdü, 6 kişiyi yaraladı
NOT : Bu bilgiler Gerçek Kürdistan blog'undan alınmıştır.
Rakamlarla PKK
Resimdeki yazıları okumak için üzerine tıklayın
TEPAV terör uzmanı Nihat Ali Özcan'ın PKK ile ilgili verdiği istatistiksel bilgiler
- Örgütün dağ kadrosuna katılma 1996’ya kadar her yıl artarak sürüyor. 1995’te bu sayı 30 bin civarına ulaşıyor. 2000’li yıllarda bu sayı 6 bin 500 civarına düşüyor.
- 1990’lı yıllarda dağda 19 bin civarında PKK’lı bulunurken bu sayı bugün 6 bin, 6 bin 500 civarında.
- Dağdaki PKK’lıların yüzde 88’i erkek, yüzde 12’si kadınlardan oluşuyor.
- Örgüte en genç katılım yaşı 9, en yaşlı katılım yaşı 42. En genç ölen 14, en yaşlı ölen 48. En fazla örgütte bulunma süresi 28 yıl. PKK’lıların örgütte ortalama ömrü 6-7 yıl.
- Dağdaki PKK’lıların yüzde 43.68’i 18 yaşın altındaki çocuklardan oluşuyor. Yüzde 33.4’ü 16-18 yaş arasında, yüzde 9.25’i 15 yaşın altında. 19 yaş ve üstünün oranı ise yüzde 57.3. PKK’lıların ortalama yaşı 19.4, erkeklerin ortalaması 19.6, kadınların ortalaması 17.7.
- Doğdukları ülkeye göre dağılımına bakıldığında PKK’lıların yüzde 73.3’ü Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı. Yüzde 12.4’ü Suriyeli, yüzde 9.8’i İranlı, yüzde 3.7’si Iraklı, yüzde 0.37’si Avrupa, yüzde 0.22’si ise Avrupa ülkelerinin de içinde yer aldığı diğer ülke vatandaşı.
- PKK’lıların doğum yerlerinin tespitinde Diyarbakır ilk sırada yer alıyor. Bu ili Mardin, Van ve Hakkâri izliyor.
- Örgüte “Avrupa”dan yüksek katılım dikkati çekiyor. Türkiye’den katılanların oranı yüzde 57.1 olarak belirlenirken Suriye’den katılanların oranı yüzde 12.2, Irak’tan katılanların oranı yüzde 12.7, Avrupa’dan katılanların oranı yüzde 8.9, İran’dan katılanların oranı yüzde 7.7, diğer ülkelerden ise yüzde 1.2.
- İllere göre, örgüte katılım oranlarına bakıldığında; ilk sırada yine yüzde 17.6 ile Diyarbakır yer alıyor. Bunu yüzde 15.7 ile İstanbul, yüzde 10.8 ile Mardin ve yüzde 9.8 ile Van izliyor.
- Örgüte Öcalan’ın yakalandığı 1999 ve 2001’de yoğun katılım olduğu görülüyor.
- Dağdaki PKK’lıların yüzde 79.4’ü Türkiye sınırları içinde, yüzde 17.6’sı Irak’ta, yüzde 2.6’sı İran’da, yüzde 0.3’ü Suriye’de öldü. PKK’lıların ölüm yılı açısından bakıldığında ise en fazla ölüm 2007 ve 2008’de yaşandı. PKK’lıların en fazla öldüğü mevsim ise yaz. Yüzde 35’i yaz, yüzde 29.2 ilkbahar, yüzde 24.1 sonbahar, yüzde 11.6’sı ise kışın ölüyor.
- PKK’lıların örgütte bulunma ve hayatta kalma süreleri 6-7 yıl. Ortalama ölüm yaşı 26-27, ortalama hayatta kalma yaşı ise 26.4. Kadınların örgütte kalma yaşı erkeklerden fazla. Kadınlar ortalama yüzde 8.3 yıl örgütte kalırken, erkeklerin kalma oranı yüzde 6.7.
- Şu anda PKK’nın elinde tuttuğu militan sayısı 6 bin-6 bin 500. PKK’nın her yıl örgüte 150 kişiyi kazandırması gerekiyor. Siz 150 kişinin dağa gitmemesi için nasıl bir yöntem izlersiniz?
- Örgüt militanları en çok Şırnak ve Tunceli’de hayatlarını kaybediyor. En çok ölüm 2007’de.
Oda Tv >>
Kaydol:
Yorumlar (Atom)











